Tribe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tribe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

TRIBE

Tribe Türkçe anlamıyla “kabile” veya “boy” anlamına gelir. Bir grup insanın ortak bir kültür, dil veya tarih ile bağlantılı olarak bir araya gelmesi sonucu oluşan bir topluluk olarak tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:


1. The Maasai tribe is one of the most famous tribes in Africa. (Maasai kabilesi Afrika’da en ünlü kabilelerden biridir.)
2. The tribe’s traditions have been passed down from generation to generation. (Kabilenin gelenekleri nesiller boyunca aktarılmıştır.)
3. The indigenous tribes of the Amazon rainforest are facing many challenges. (Amazon yağmur ormanlarının yerli kabileleri birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor.)
4. The tribe has a unique language that is only spoken by its members. (Kabilenin üyeleri tarafından sadece konuşulan benzersiz bir dil var.)
5. The tribe’s chief is highly respected by all members. (Kabilenin şefi tüm üyeler tarafından çok saygı duyuluyor.)
6. The tribe’s hunting techniques have remained unchanged for centuries. (Kabilenin avlanma teknikleri yüzyıllardır değişmeden kalmıştır.)
7. The tribe’s art is highly prized by collectors around the world. (Kabilenin sanatı dünya çapında koleksiyoncular tarafından çok değerli bulunuyor.)
8. The tribe’s customs are a source of pride for its members. (Kabilenin adetleri üyeleri için bir gurur kaynağıdır.)
9. The tribe’s territory extends for miles in every direction. (Kabilenin toprakları her yöne milce uzanır.)
10. The tribe’s spiritual beliefs are deeply rooted in nature. (Kabilenin manevi inançları doğaya derinden köklüdür.)
11. The tribe’s music is a blend of traditional and modern influences. (Kabilenin müziği geleneksel ve modern etkilerin bir karışımıdır.)
12. The tribe’s women are known for their intricate weaving skills. (Kabilenin kadınları karmaşık dokuma becerileriyle tanınırlar.)
13. The tribe’s diet consists mainly of fish and wild game. (Kabilenin diyeti çoğunlukla balık ve vahşi oyunlardan oluşur.)
14. The tribe’s architecture is designed to blend in with the natural surroundings. (Kabilenin mimarisi doğal çevreyle uyumlu şekilde tasarlanmıştır.)
15. The tribe’s elders are highly respected for their wisdom and experience. (Kabilenin yaşlıları bilgelik ve tecrübeleri nedeniyle saygı görüyor.)
16. The tribe’s children are taught traditional skills from a young age. (Kabilenin çocukları genç yaşta geleneksel beceriler öğretilir.)
17. The tribe’s medicinal practices are based on natural remedies. (Kabilenin tıbbi uygulamaları doğal çöz

rümlere dayanır.)
18. The tribe’s leaders make decisions based on the collective interests of the group. (Kabilenin liderleri grupun kolektif çıkarlarına dayanarak kararlar alırlar.)

  1. The tribe’s traditional dress is adorned with colorful beads and intricate patterns. (Kabilenin geleneksel giyimi renkli boncuklar ve karmaşık desenlerle süslenir.)
  2. The tribe’s celebrations and festivals are a time for the community to come together and bond. (Kabilenin kutlamaları ve festivalleri topluluğun bir araya gelip bağ kurduğu zamanlardır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.