Triable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Triable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trible (Sulh Mahkemesinde Yargılanabilir) Anlamında Kullanımı:

Trible kelimesi, bir suçun yargılanacağı yerin belirlendiği mahkeme türünü ifade etmektedir. Bu terim özellikle Amerikan hukuk sistemine özgüdür ve çeşitli suçların farklı mahkemelerde yargılanmasını gerektirir.

1. The case was deemed triable in a criminal court. (Bu davada, suçlu mahkemesinde yargılanması gerektiği kararlaştırıldı.)
2. The judge has the authority to determine if a case is triable by a jury. (Hakim, bir davada jüri tarafından yargılanabilir olup olmadığına karar verme yetkisine sahiptir.)
3. The defendant argued that the case was not triable in the state court. (Sanık, davasının eyalet mahkemesinde yargılanamayacağını savundu.)
4. The Supreme Court ruled that the case was triable in federal court. (Yüksek Mahkeme, davada federal mahkemede yargılanabileceğine karar verdi.)
5. The attorney requested a triable issue of fact be presented to the jury. (Avukat, jüriye sunulacak bir olguya dayalı bir davada yargılanabilir bir konunun sunulmasını talep etti.)
6. The judge will determine if the case is triable in family court or civil court. (Hakim, davasının aile mahkemesinde mi yoksa medeni hukuk mahkemesinde mi yargılanabileceğine karar verecektir.)
7. The prosecutor argued that the case was clearly triable in criminal court. (Savcı, davasının açıkça suçlu mahkemesinde yargılanabileceğini iddia etti.)
8. The triable issue in this case is whether or not the defendant had motive to commit the crime. (Bu davada yargılanabilir konu, sanığın suçu işlemek için bir motivasyona sahip olup olmadığıdır.)
9. The triable issue of fact in this case is whether or not the defendant was at the scene of the crime. (Bu davada yargılanabilir bir olgu, sanığın suç yerinde bulunup bulunmadığıdır.)
10. The defendant waived his right to a triable issue of fact, and the case was settled out of court. (Sanık, yargılanabilir bir konu üzerinde haklarını vazgeçti ve davaları mahkeme dışında çözüldü.)

Trible (Denenebilir) Anlamında Kullanımı:

Trible kelimesi, bir fikrin veya teorinin test edilebilirliğini ifade etmek için de kullanılabilir. Bu anlamda, bir fikir veya teori triable olarak kabul edilirse, bunun doğruluğunu veya yanlışlığını test etmek için uygun bir yöntem veya araç bulunabilir.

1. The hypothesis is triable through experimentation. (Hipotez deneyler yolu

2. The scientific theory is triable through observation and experimentation. (Bilimsel teori gözlem ve deney yoluyla test edilebilir.)
3. The researcher designed a triable experiment to test the hypothesis. (Araştırmacı, hipotezi test etmek için test edilebilir bir deney tasarladı.)
4. The triable nature of the theory allowed for rigorous testing and evaluation. (Teorinin test edilebilir doğası sıkı test ve değerlendirmeye izin verdi.)
5. The hypothesis was not triable due to lack of available data. (Hipotez, mevcut verilerin eksikliği nedeniyle test edilebilir değildi.)
6. The triable nature of the experiment made it possible to confirm or reject the hypothesis. (Deneyin test edilebilir doğası, hipotezi doğrulamak veya reddetmek mümkün kıldı.)
7. The results of the triable study showed that the hypothesis was incorrect. (Test edilebilir çalışmanın sonuçları, hipotezin yanlış olduğunu gösterdi.)
8. The researcher proposed a triable method for testing the new theory. (Araştırmacı, yeni teoriyi test etmek için test edilebilir bir yöntem önerdi.)
9. The triable experiment was conducted with a control group and an experimental group. (Test edilebilir deney bir kontrol grubu ve bir deney grubu ile gerçekleştirildi.)
10. The triable nature of the study allowed for replication and further testing. (Çalışmanın test edilebilir doğası, yeniden üretme ve daha fazla test etme olanağı sağladı.)