Trek İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trek İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trek İle İlgili Cümleler

Anlam: “Trek” kelimesi Türkçe’de “uzun ve yorucu yürüyüş veya yolculuk” anlamına gelir. Ayrıca “Star Trek” gibi popüler bir TV dizisi de vardır.

1. We went on a long trek through the mountains. (Dağlar boyunca uzun bir yürüyüşe çıktık.)
2. The hikers had to trek for miles before reaching the campsite. (Yürüyüşçüler, kamp alanına ulaşmadan önce mil uzunluğunda yürümek zorunda kaldılar.)
3. She trekked across the desert alone. (O, yalnız başına çölü geçti.)
4. The trek to the summit was difficult but rewarding. (Zirveye olan yürüyüş zor ama ödüllendiriciydi.)
5. We’re planning a trek through the rainforest next year. (Seneye yağmur ormanı boyunca bir yürüyüş planlıyoruz.)
6. The travelers embarked on a long trek across the tundra. (Gezginler, tundra boyunca uzun bir yürüyüşe başladılar.)
7. The trek up the mountain was steep and challenging. (Dağa tırmanış yolu dik ve zorlayıcıydı.)
8. She was exhausted after a day-long trek through the jungle. (Jungle boyunca bir günlük yürüyüşten sonra çok yorgun düştü.)
9. Trekking is a popular activity in this region. (Bu bölgede trekking popüler bir aktivitedir.)
10. They trekked for days across the barren landscape. (Körsahilde günlerce yürüdüler.)
11. Trekking poles can be helpful when hiking on difficult terrain. (Zorlu arazide yürüyüş yaparken, trekking çubukları yardımcı olabilir.)
12. The trek through the canyon was breathtakingly beautiful. (Kanyon boyunca yapılan yürüyüş nefes kesici güzellikteydi.)
13. He decided to trek to the top of the mountain alone. (O, zirveye yalnız başına tırmanmaya karar verdi.)
14. The group of travelers embarked on a trek through the Andes. (Gezginler, And Dağları boyunca bir yürüyüşe başladılar.)
15. She wore sturdy boots for the trek through the rugged terrain. (Engebeli arazide yürüyüş için sağlam botlar giydi.)
16. The trek to the waterfall was well worth the effort. (Şelaleye olan yürüyüş, çaba karşılığını fazlasıyla verdi.)
17. The trek across the frozen tundra was dangerous but thrilling. (Dondurulmuş tundrada yapılan yürüyüş tehlikeli ama heyecan vericiydi.)
18. We took a break during the long trek to rest and eat. (Uzun yürüyüş sırasında dinlenmek ve yemek yemek için mola verdik.)
19. The

19. The trek through the dense forest required a machete to clear a path. (Gölgeli orman boyunca yapılan yürüyüş, yol açmak için bir machete gerektirdi.)
20. Star Trek is a beloved science-fiction franchise with a loyal fan base. (Star Trek, sadık hayran kitlesi olan sevilen bir bilim kurgu serisidir.)