Treason İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Treason İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Treason Nedir?


Treason, bir ülkenin devletine veya egemenliğine karşı yapılan bir eylemdir. Bu eylem, özellikle ülkenin düşmanlarına bilgi veya hizmet sağlama şeklinde olabilir. Treason, ciddi bir suçtur ve birçok ülkede ölüm cezasına kadar varan cezalarla cezalandırılabilir.

20 Örnek Cümle:

1. The act of spying for another country is considered treason in many nations. (Bir başka ülke için casusluk yapmak birçok ülkede vatana ihanet olarak kabul edilir.)
2. The senator was charged with treason after revealing classified information to a foreign government. (Senatör, yabancı bir hükümete sınıflandırılmış bilgileri açıkladıktan sonra vatana ihanetle suçlandı.)
3. The general was accused of treason for attempting to overthrow the government. (General, hükümeti devirmeye çalıştığı için vatana ihanetle suçlandı.)
4. The soldiers were executed for treason after defecting to the enemy. (Askerler, düşmana geçtikleri için vatana ihanetten idam edildiler.)
5. The journalist was accused of treason for publishing sensitive information. (Gazeteci, hassas bilgileri yayınladığı için vatana ihanetle suçlandı.)
6. The spy was caught and charged with treason for selling military secrets to a foreign power. (Casus yakalandı ve askeri sırları bir yabancı güce satmakla suçlandı.)
7. The dictator accused his political opponents of treason and had them executed. (Diktatör, siyasi muhaliflerini vatana ihanetle suçladı ve onları idam ettirdi.)
8. The king viewed any attempt to undermine his authority as an act of treason. (Kral, otoritesini zayıflatma girişimini vatana ihanet olarak görüyordu.)
9. The traitor was exiled for committing treason against his homeland. (Hain, vatanına karşı ihanet işlediği için sürgüne gönderildi.)
10. The judge sentenced the spy to life in prison for committing treason. (Yargıç, casusun vatana ihanet işlediği için ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.)
11. The government accused the opposition party of treason for working with foreign agents. (Hükümet, muhalefet partisini yabancı ajanlarla çalışmakla vatana ihanetle suçladı.)
12. The rebellion was seen as an act of treason by the ruling government. (Ayaklanma, hükümet tarafından vatana ihanet olarak görüldü.)
13. The soldier was dishonorably discharged from the army for committing treason. (Asker, vatana ihanet işlediği için orduya ihanetle onursuz bir şekilde ayrıldı.)
14. The terrorist group was accused of committing treason against the state. (Terörist grup, devlete karşı vatana ihanet işlediği suçlam

  1. The former ambassador was accused of treason for leaking confidential information. (Eski büyükelçi, gizli bilgileri sızdırdığı için vatana ihanetle suçlandı.)
  2. The spy was convicted of treason and sentenced to death. (Casus, vatana ihanetle suçlu bulundu ve idam cezasına çarptırıldı.)
  3. The president warned that any attempt to interfere with the election would be considered an act of treason. (Başkan, seçimlere müdahale etmeye yönelik herhangi bir girişimin vatana ihanet olarak kabul edileceğini uyardı.)
  4. The politician was accused of treason for advocating for policies that went against the country’s interests. (Politikacı, ülkenin çıkarlarına aykırı politikaları savunduğu için vatana ihanetle suçlandı.)
  5. The soldier was pardoned after being wrongly convicted of treason. (Asker, haksız yere vatana ihanetle suçlandıktan sonra affedildi.)
  6. The government enacted strict laws against treason to protect national security. (Hükümet, milli güvenliği korumak için vatana ihanete karşı sert yasalar çıkardı.)

(Türkçe anlamlar cümlelerin hemen yanında verilmiştir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.