Trawl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trawl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Trawl

Trawl kelimesi Türkçe’de “ağla avlanmak” anlamına gelir. Balıkçılıkta sıklıkla kullanılır.

1. The trawl net was cast into the water to catch fish. (Ağla balık yakalamak için suya atıldı.)
2. The fishing boat was equipped with a large trawl net. (Balıkçı teknesi büyük bir ağla donatılmıştı.)
3. The trawl caught a lot of fish in just one haul. (Ağ sadece bir çekimde çok sayıda balık yakaladı.)
4. The fishermen pulled the trawl net onto the boat to sort the catch. (Balıkçılar, avı ayırmak için ağı tekneye çekti.)
5. The trawling industry has a significant impact on marine ecosystems. (Ağla avlanma endüstrisi deniz ekosistemleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.)
6. Trawling can cause damage to the ocean floor and disrupt marine life. (Ağla avlanmak, deniz tabanına zarar verebilir ve deniz yaşamını bozabilir.)
7. The trawler set sail early in the morning to begin fishing. (Balıkçı gemisi sabah erken saatlerde denize açıldı.)
8. The trawl caught a variety of fish species. (Ağ, çeşitli balık türlerini yakaladı.)
9. The trawl net was too heavy for the fishermen to lift. (Ağ, balıkçıların kaldıramayacakları kadar ağırdı.)
10. The government regulates the trawling industry to protect marine life. (Hükümet, deniz yaşamını korumak için ağla avlanma endüstrisini düzenler.)
11. Trawling can be a dangerous job, especially in bad weather. (Ağla avlanmak, özellikle kötü hava koşullarında tehlikeli bir iş olabilir.)
12. The trawl net was full of shrimp and other small sea creatures. (Ağ, karides ve diğer küçük deniz canlılarıyla doluydu.)
13. The trawl caught a lot of unwanted bycatch, including turtles and dolphins. (Ağ, kaplumbağalar ve yunuslar dahil istenmeyen birçok yan ürün yakaladı.)
14. The trawler returned to port with a full load of fish. (Balıkçı teknesi, tam bir yük balıkla limana geri döndü.)
15. The trawl net was repaired after it

was damaged by a large rock on the ocean floor. (Ağ, deniz tabanındaki büyük bir kaya tarafından hasar gördükten sonra tamir edildi.)
16. Trawling is a common method of commercial fishing in many parts of the world. (Ağla avlanmak, dünyanın birçok bölgesinde yaygın bir ticari balıkçılık yöntemidir.)

17. The trawl net was carefully lowered into the water to avoid tangling. (Ağın karışmasını önlemek için ağ dikkatle suya indirildi.)
18. The trawler crew worked long hours to catch as much fish as possible. (Balıkçı teknesi ekibi mümkün olduğunca çok balık yakalamak için uzun saatler çalıştı.)
19. Trawling can have negative impacts on local fishing communities by depleting fish populations. (Ağla avlanmak, balık popülasyonlarını azaltarak yerel balıkçılık toplulukları üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.)
20. The trawl net was emptied and cleaned before the next fishing trip. (Ağ, bir sonraki balık avı gezisi öncesinde boşaltıldı ve temizlendi.)