Transfixed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transfixed İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Transfixed Kelimesinin Anlamı:

Transfixed, bir şeyin ya da birinin önünde şaşıp kalmış ya da hareketsiz kalmış gibi hissetmek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. As she gazed into the fire, she became transfixed by the dancing flames. (Ateşe bakarken, dans eden alevler tarafından hipnotize oldu.)
2. The audience was transfixed by the actor’s performance. (Seyirciler, oyuncunun performansıyla büyülenmişti.)
3. He was transfixed by the beauty of the sunset. (Güneş batışının güzelliği tarafından büyülendi.)
4. The cat sat transfixed, staring at the bird on the windowsill. (Kedi, pencere pervazındaki kuşa bakan bir şekilde hareketsiz oturdu.)
5. The students were transfixed by the teacher’s captivating lecture. (Öğrenciler, öğretmenin büyüleyici dersiyle kendilerinden geçti.)
6. I was transfixed by the sight of the ocean waves crashing against the shore. (Deniz dalgalarının sahile vurmasını izlerken kendimden geçtim.)
7. The little girl was transfixed by the fairy tale being read to her. (Küçük kız, kendisine okunan peri masalına büyülendi.)
8. The athlete was transfixed by the finish line, determined to cross it first. (Sporcu, birinci olmak için kararlı bir şekilde bitiş çizgisine odaklandı.)
9. The man was transfixed by the sight of the mountain range stretching out before him. (Adam, önünde uzanan dağ silsilesine hayran kaldı.)
10. The detective was transfixed by the clue that would solve the case. ( Dedektif, davayı çözecek ipucuna odaklandı.)
11. The child was transfixed by the magic trick performed by the clown. (Çocuk, palyaçonun yaptığı sihir numarasına hayran kaldı.)
12. The soldier was transfixed by fear as he heard the bombs exploding nearby. (Asker, yakındaki bombaların patlamasını duyduğunda korkudan hareketsiz kaldı.)
13. The artist was transfixed by the beauty of the landscape he was painting. (Sanatçı, resmettiği manzaranın güzelliği tarafından büyülendi.)
14. The driver was transfixed by the headlights of the oncoming car. (Sürücü, karşıdan gelen aracın farları tarafından etkilendi.)
15. The young couple was transfixed by the romantic sunset. (Genç çift, romantik gün batımı tarafından etkilendiler.)
16. The child was transfixed by the mesmerizing music. (Çocuk, büyüleyici müzik tarafından etkilendi.)
17. The hiker was transfixed by the breathtaking view from the mountaintop. (Yürüyüşçü, dağın tepesinden nefes kesen manzaraya bakarak kendinden geçti.)
18. The singer’s performance was so moving that the audience was transfixed. (Şarkıcının performansı o kadar dokun

dı ki seyirciler adeta kendilerinden geçmişti.)
19. The baby was transfixed by the mobile hanging over his crib. (Bebek, beşiğinin üzerinde sallanan oyuncaklara bakarak kendisinden geçti.)

20. The artist was transfixed by the intricate details of the sculpture he was working on. (Sanatçı, üzerinde çalıştığı heykelin karmaşık detayları tarafından büyülendi.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Ateşe bakarken, dans eden alevler tarafından hipnotize oldu.
2. Seyirciler, oyuncunun performansıyla büyülenmişti.
3. Güneş batışının güzelliği tarafından büyülendi.
4. Kedi, pencere pervazındaki kuşa bakan bir şekilde hareketsiz oturdu.
5. Öğrenciler, öğretmenin büyüleyici dersiyle kendilerinden geçti.
6. Deniz dalgalarının sahile vurmasını izlerken kendimden geçtim.
7. Küçük kız, kendisine okunan peri masalına büyülendi.
8. Sporcu, birinci olmak için kararlı bir şekilde bitiş çizgisine odaklandı.
9. Adam, önünde uzanan dağ silsilesine hayran kaldı.
10. Dedektif, davayı çözecek ipucuna odaklandı.
11. Çocuk, palyaçonun yaptığı sihir numarasına hayran kaldı.
12. Asker, yakındaki bombaların patlamasını duyduğunda korkudan hareketsiz kaldı.
13. Sanatçı, resmettiği manzaranın güzelliği tarafından büyülendi.
14. Sürücü, karşıdan gelen aracın farları tarafından etkilendi.
15. Genç çift, romantik gün batımı tarafından etkilendiler.
16. Çocuk, büyüleyici müzik tarafından etkilendi.
17. Yürüyüşçü, dağın tepesinden nefes kesen manzaraya bakarak kendinden geçti.
18. Şarkıcının performansı o kadar dokundu ki seyirciler adeta kendilerinden geçmişti.
19. Bebek, beşiğinin üzerinde sallanan oyuncaklara bakarak kendisinden geçti.
20. Sanatçı, üzerinde çalıştığı heykelin karmaşık detayları tarafından büyülendi.