
Morning İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Morning
Morning, İngilizce’de “sabah” anlamına gelir. Sabahın erken saatlerindeki zaman dilimini ifade eder. İşte “Morning” kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:
- Good morning! – Günaydın!
- I wake up every morning at 6am. – Her sabah saat 6’da uyanırım.
- He always eats toast for breakfast in the morning. – O, her sabah kahvaltıda tost yer.
- The morning sun shone brightly through the window. – Sabah güneşi pencereden parlak bir şekilde sızdı.
- She went for a run every morning. – O, her sabah koşuya gider.
- I like to drink coffee in the morning. – Sabahları kahve içmeyi severim.
- Morning is my favorite time of day. – Sabah benim günün en sevdiğim zamanıdır.
- The birds were singing in the morning. – Kuşlar sabahın erken saatlerinde şarkı söylüyorlardı.
- I have a busy morning ahead of me. – Önümde yoğun bir sabahım var.
- My favorite morning ritual is reading the newspaper. – En sevdiğim sabah ritüeli gazete okumaktır.
- The morning dew was still on the grass. – Sabah çiyi hala çimenlerdeydi.
- I need to take a shower and get dressed for work this morning. – Bugün sabah iş için duş alıp giyinmem gerekiyor.
- She was feeling a bit groggy after staying up late, but a cup of coffee helped her wake up in the morning. – Geç yatınca biraz halsiz hissetti ama bir fincan kahve onun sabahları uyanmasına yardımcı oldu.
- The weather forecast said that it would be a cloudy morning. – Hava tahmini, hava durumunun bulutlu bir sabah olacağını söyledi.
- I usually go for a walk in the park in the morning. – Genellikle sabahları parkta yürüyüşe çıkarım.
- I woke up to the sound of the morning call to prayer. – Sabah ezanı sesiyle uyandım.
- The morning
- The morning mist was rising off the lake. – Sabah sis gölün üzerinden yükseliyordu.
- She likes to listen to music while getting ready in the morning. – O, sabah hazırlanırken müzik dinlemeyi sever.
- I have a meeting with my boss this morning. – Bugün sabah patronumla bir toplantım var.
- The morning commute was always crowded and stressful. – Sabah işe gidiş trafiği her zaman kalabalık ve stresliydi.
Hemen Yorum Yaz