Tranquilize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tranquilize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tranquilize Nedir?

Tranquilize kelimesi, sakinleştirici etkisi olan ilaçların kullanımı anlamına gelir. Bu ilaçlar, özellikle stres, anksiyete, panik atağı veya diğer psikolojik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The veterinarian tranquilized the lion before performing the surgery. (Veteriner cerrah ameliyat yapmadan önce aslanı sakinleştirdi.)
2. The police officer used a tranquilizer dart to subdue the dangerous animal. (Polis memuru, tehlikeli hayvanı bastırmak için sakinleştirici bir ok kullanıldı.)
3. The doctor prescribed a tranquilizer to help the patient sleep better. (Doktor, hastanın daha iyi uyumasına yardımcı olmak için sakinleştirici bir ilaç reçete etti.)
4. She took a tranquilizer before her flight to help calm her nerves. (Sinirlerini yatıştırmak için uçuşundan önce sakinleştirici bir ilaç aldı.)
5. The therapist recommended tranquilizers as part of the patient’s treatment plan. (Terapist, hastanın tedavi planının bir parçası olarak sakinleştiriciler önerdi.)
6. The zookeeper used a tranquilizer gun to capture the escaped animal. (Hayvanat bahçesi görevlisi, kaçan hayvanı yakalamak için sakinleştirici bir silah kullandı.)
7. The tranquilizer made her feel drowsy and lethargic. (Sakinleştirici onu uykulu ve enerjisiz hissettirdi.)
8. The hunter tranquilized the deer before tagging and releasing it back into the wild. (Avcı, geyiği işaretlemek ve doğaya geri salmak için sakinleştirdi.)
9. The tranquilizer helped ease the patient’s anxiety before the surgery. (Ameliyattan önce sakinleştirici, hastanın kaygısını hafifletmeye yardımcı oldu.)
10. The tranquilizer dart hit the target and the animal fell asleep. (Sakinleştirici ok hedefi vurdu ve hayvan uyudu.)
11. The doctor warned her not to mix alcohol with tranquilizers. (Doktor, sakinleştiricilerle alkol karıştırmaması konusunda uyardı.)
12. The tranquilizer’s effects lasted for several hours. (Sakinleştiricinin etkileri birkaç saat sürdü.)
13. The tranquilizer helped reduce her panic attacks. (Sakinleştirici, panik ataklarını azaltmaya yardımcı oldu.)
14. The zoo had to tranquilize the aggressive elephant to move it to a safer enclosure. (Hayvanat bahçesi, daha güvenli bir kapalı alana taşımak için saldırgan fili sakinleştirmek zorunda kaldı.)
15. The tranquilizer didn’t have any effect on his anxiety. (Sakinleştirici, kaygısı üzerinde hiçbir etkiye sahip değildi.)
16. She was hesitant to take the tranquilizer because of its potential side effects. (Potansiy

17. The tranquilizer was administered through an injection. (Sakinleştirici, bir enjeksiyon yoluyla uygulandı.)
18. The patient felt much calmer after taking the tranquilizer. (Hasta, sakinleştirici aldıktan sonra çok daha sakin hissetti.)
19. The tranquilizer was given to the dog to calm it down during a thunderstorm. (Köpeği yıldırım fırtınası sırasında sakinleştirmek için sakinleştirici verildi.)
20. The use of tranquilizers should always be supervised by a medical professional. (Sakinleştiricilerin kullanımı her zaman bir tıbbi uzman tarafından denetlenmelidir.)

Türkçe Karşılıkları:

1. Veteriner cerrah aslanı sakinleştirdi.
2. Tehlikeli hayvanı bastırmak için polis memuru sakinleştirici bir ok kullandı.
3. Doktor hastanın daha iyi uyumasına yardımcı olmak için sakinleştirici bir ilaç reçete etti.
4. Uçuşundan önce sinirlerini yatıştırmak için sakinleştirici ilaç aldı.
5. Terapist hastanın tedavi planının bir parçası olarak sakinleştiriciler önerdi.
6. Hayvanat bahçesi görevlisi kaçan hayvanı yakalamak için sakinleştirici bir silah kullandı.
7. Sakinleştirici onu uykulu ve enerjisiz hissettirdi.
8. Avcı geyiği işaretlemek ve doğaya geri salmak için sakinleştirdi.
9. Ameliyattan önce sakinleştirici, hastanın kaygısını hafifletmeye yardımcı oldu.
10. Sakinleştirici ok hedefi vurdu ve hayvan uyudu.
11. Doktor, sakinleştiricilerle alkol karıştırmaması konusunda uyardı.
12. Sakinleştiricinin etkileri birkaç saat sürdü.
13. Sakinleştirici, panik ataklarını azaltmaya yardımcı oldu.
14. Hayvanat bahçesi, daha güvenli bir kapalı alana taşımak için saldırgan fili sakinleştirmek zorunda kaldı.
15. Sakinleştirici, kaygısı üzerinde hiçbir etkiye sahip değildi.
16. Potansiyel yan etkileri nedeniyle sakinleştirici almakta tereddüt etti.
17. Sakinleştirici, bir enjeksiyon yoluyla uygulandı.
18. Hasta, sakinleştirici aldıktan sonra çok daha sakin hissetti.
19. Köpeği yıldırım fırtınası sırasında sakinleştirmek için sakinleştirici verildi.
20. Sakinleştiricilerin kullanımı her zaman bir tıbbi uzman tarafından denetlenmelidir.