Tramping İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tramping İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tramping

Tramping, yaya olarak yapılan uzun yürüyüşler veya doğa yürüyüşlerini ifade eden bir terimdir.

  1. While tramping in the mountains, I came across a beautiful waterfall. (Dağlarda yürürken, güzel bir şelaleyle karşılaştım.)
  2. Tramping through the forest, we stumbled upon an abandoned cabin. (Ormanda yürürken terk edilmiş bir kulübe bulduk.)
  3. He enjoys tramping on the weekends to clear his mind. (Zihnini boşaltmak için hafta sonları yürümeyi seviyor.)
  4. Tramping can be a great way to stay active and healthy. (Tramping, aktif ve sağlıklı kalmak için harika bir yol olabilir.)
  5. She packed a tent and some food for her tramping trip. (Tramping gezisi için bir çadır ve bazı yiyecekler paketledi.)
  6. Tramping in the rain can be challenging, but also very rewarding. (Yağmurda yürümek zorlu olabilir, ancak aynı zamanda çok ödüllendirici de olabilir.)
  7. They met while tramping in the mountains and have been hiking buddies ever since. (Dağlarda yürürken tanıştılar ve o zamandan beri yürüyüş arkadaşları oldular.)
  8. Tramping is a popular activity for tourists visiting New Zealand. (Yeni Zelanda’yı ziyaret eden turistler için tramping popüler bir etkinliktir.)
  9. She bought a new pair of hiking boots for her tramping trip. (Tramping gezisi için yeni bir yürüyüş botu satın aldı.)
  10. Tramping through the desert, they saw some beautiful sand dunes. (Çölde yürürken, güzel kum tepeleri gördüler.)
  11. Tramping in the mountains requires a lot of physical fitness and endurance. (Dağlarda yürümek, çok fazla fiziksel uygunluk ve dayanıklılık gerektirir.)
  12. He took a break from work to go tramping in the national park. (Milli parkta tramping yapmak için işten bir mola aldı.)
  13. Tramping can be a great way to explore new places and enjoy nature. (Tramping, yeni yerleri keşfetmek ve doğanın tadını çıkarmak için harika bir yoldur.)
  14. They packed light for their tramping trip, carrying only the essentials. (Tramping gezileri için sadece temel ihtiyaçlarını taşıyarak hafif bir şekilde paketlediler.)
  15. Tramping along the coast, they spotted some dolphins swimming in the ocean. (Sahilde yürürken, okyanusta yüzen bazı yunusları gördüler.)
  16. Tramping in the snow requires special equipment and clothing. (Karlı havalarda tramping yap
  1. Tramping is a great way to disconnect from technology and enjoy the present moment. (Tramping, teknolojiden kopmak ve şimdiki anın tadını çıkarmak için harika bir yoldur.)
  2. She likes to take photos of the landscapes while tramping. (Tramping yaparken manzara fotoğrafları çekmekten hoşlanıyor.)
  3. Tramping in the mountains during the fall season offers beautiful views of the changing leaves. (Sonbahar mevsiminde dağlarda tramping yapmak, renk değiştiren yaprakların güzel manzaralarını sunar.)
  4. They plan to go tramping in the national park next month. (Gelecek ay milli parkta tramping yapmayı planlıyorlar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.