Training İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Training İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Training

Training, bir beceri veya meslekte bilgi ve deneyim kazanmak için yapılan sistemli eğitim veya öğretimdir.

  1. New employees receive training before starting their job. (Yeni çalışanlar işe başlamadan önce eğitim alırlar.)
  2. She is undergoing training to become a pilot. (O, pilot olmak için eğitim alıyor.)
  3. The company offers training programs to improve employees’ skills. (Şirket, çalışanların becerilerini geliştirmek için eğitim programları sunar.)
  4. The athlete’s training schedule includes weightlifting and running. (Sporcunun antrenman programı ağırlık kaldırmayı ve koşmayı içerir.)
  5. The teacher attended a training seminar on new teaching methods. (Öğretmen, yeni öğretim yöntemleri hakkında bir eğitim seminerine katıldı.)
  6. Our dog has completed obedience training. (Köpeğimiz itaat eğitimini tamamladı.)
  7. The chef received training in French cuisine. (Şef Fransız mutfağında eğitim aldı.)
  8. The training program lasted for six weeks. (Eğitim programı altı hafta sürdü.)
  9. He took a training course in computer programming. (Bilgisayar programlama konusunda bir eğitim kursuna katıldı.)
  10. The company invested in employee training to increase productivity. (Şirket, verimliliği artırmak için çalışan eğitimine yatırım yaptı.)
  11. The military provides rigorous training to new recruits. (Askeri, yeni askerlere sıkı eğitim verir.)
  12. The singer went through vocal training to improve her range. (Şarkıcı, menzilini geliştirmek için vokal eğitiminden geçti.)
  13. The training program covered topics such as customer service and communication skills. (Eğitim programı müşteri hizmetleri ve iletişim becerileri gibi konuları kapsadı.)
  14. She is attending a training session on conflict resolution. (O, çatışma çözümü konusunda bir eğitim oturumuna katılıyor.)
  15. The athlete’s intense training paid off when he won the championship. (Sporcunun yoğun antrenmanı, şampiyonluğu kazandığında karşılığını verdi.)
  16. The company hired a consultant to design a training program for its employees. (Şirket, çalışanları için bir eğitim programı tasarlamak için bir danışman tuttu.)
  17. The training manual includes step-by-step instructions. (Eğitim kılavuzu adım adım talimatlar içerir.)
  18. The trainer evaluated the trainees’ performance at the end of the training session. (Eğitmen, eğitim oturumunun sonunda eğitim alanların performansını değerlendirdi.)
  19. The company provides ongoing training to keep employees up to date with industry changes. (Şirket, çalışanların endüstri değişikliklerinden haberdar olmalarını sağ
  1. The software company offers free training webinars to its customers. (Yazılım şirketi, müşterilerine ücretsiz eğitim web seminerleri sunar.)

Useful phrases:

  • I need to attend some training sessions to improve my skills. (Becerilerimi geliştirmek için bazı eğitim oturumlarına katılmam gerekiyor.)
  • The training program was very informative and engaging. (Eğitim programı çok bilgilendirici ve ilgi çekiciydi.)
  • I completed my training on time and passed the certification exam. (Eğitimimi zamanında tamamladım ve sertifikasyon sınavını geçtim.)
  • The company provides extensive training for new hires. (Şirket, yeni çalışanlar için kapsamlı bir eğitim sağlar.)
  • She is looking for a job that offers opportunities for training and professional development. (O, eğitim ve mesleki gelişim fırsatları sunan bir iş arıyor.)
  • The training materials were well-organized and easy to follow. (Eğitim materyalleri iyi düzenlenmiş ve takip etmesi kolaydı.)
  • The training session was interactive and allowed us to practice our skills. (Eğitim oturumu etkileşimliydi ve becerilerimizi pratik yapmamıza olanak sağladı.)
  • The training program included both theoretical and practical components. (Eğitim programı hem teorik hem de pratik bileşenleri içeriyordu.)
  • The trainer was knowledgeable and provided valuable insights during the training. (Eğitmen bilgiliydi ve eğitim sırasında değerli görüşler sağladı.)
  • The training helped me gain confidence in my abilities. (Eğitim benim yeteneklerime olan güvenimi artırdı.)
  • The company invests in training to ensure that its employees are up to date with the latest technologies. (Şirket, çalışanlarının en son teknolojilerle ilgili bilgileri güncel tutmak için eğitime yatırım yapar.)
  • The training program was customized to meet the specific needs of the participants. (Eğitim programı katılımcıların özel ihtiyaçlarını karşılamak için özelleştirildi.)
  • The training session was scheduled for two hours, but it ended up lasting three hours. (Eğitim oturumu iki saat için planlandı, ancak üç saat sürdü.)
  • The training was mandatory for all employees. (Eğitim tüm çalışanlar için zorunlu idi.)
  • The trainer used real-life examples to illustrate the concepts covered in the training. (Eğitmen, eğitimde kapsanan kavramları göstermek için gerçek hayat örnekleri kullandı.)
  • The training program was comprehensive and covered all aspects of the job. (Eğitim programı kapsamlıydı ve işin tüm yönlerini kapsadı.)
  • The company encourages its employees to attend training sessions to improve their skills. (Şirket, çalışanlarının becerilerini geliştirmek için eğitim oturumlarına katılmalarını teşvik eder.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.