Tragedy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tragedy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tragedy (Tragedi)

Tragedy means a serious and often tragic event or disaster that causes great suffering, sorrow, or loss.

Examples:

1. The tragedy of losing a loved one is one of the most difficult things to go through. (Sevilen birini kaybetmenin trajedisi geçmek için en zorlu şeylerden biridir.)
2. The tragedy of the hurricane left thousands of people homeless. (Kasırga trajedisi binlerce kişiyi evsiz bıraktı.)
3. It is a tragedy that so many children go hungry in this world. (Bu dünyada çok sayıda çocuğun aç kalması trajedidir.)
4. The tragedy of war has left deep scars on our nation’s history. (Savaş trajedisi ülkemizin tarihinde derin izler bıraktı.)
5. The tragedy of the pandemic has affected millions of people worldwide. (Pandemi trajedisi dünya çapında milyonlarca kişiyi etkiledi.)
6. The tragedy of the earthquake was felt throughout the region. (Deprem trajedisi bölgede hissedildi.)
7. The tragedy of losing a child is every parent’s worst nightmare. (Çocuk kaybı trajedisi her ebeveynin korkulu rüyasıdır.)
8. The tragedy of the terrorist attack was felt around the world. (Terör saldırısı trajedisi dünya çapında hissedildi.)
9. The tragedy of the plane crash shocked the entire nation. (Uçak kazası trajedisi tüm ülkeyi şok etti.)
10. The tragedy of the school shooting left a community in mourning. (Okul saldırısı trajedisi bir topluluğu yasa boğdu.)
11. The tragedy of the fire destroyed an entire neighborhood. (Yangın trajedisi bir mahalleyi yok etti.)
12. The tragedy of the famine left many people starving. (Kıtlık trajedisi birçok insanı aç bıraktı.)
13. The tragedy of the flood displaced thousands of families. (Sel trajedisi binlerce aileyi yerinden etti.)
14. The tragedy of the mine collapse trapped several workers underground. (Maden çökmesi trajedisi birkaç işçiyi yer altında mahsur bıraktı.)
15. The tragedy of the disease outbreak claimed many lives. (Hastalık salgını trajedisi birçok insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.)
16. The tragedy of the car accident left several people injured. (Trafik kazası trajedisi birkaç kişiyi yaralı bıraktı.)
17. The tragedy of the plane hijacking caused widespread panic. (Uçak kaçırma

trajedisi geniş çaplı panik yarattı.)
18. The tragedy of the oil spill devastated the local ecosystem. (Petrol sızıntısı trajedisi yerel ekosistemi harap etti.)

19. The tragedy of the factory explosion claimed many lives. (Fabrika patlaması trajedisi birçok insanın hayatını kaybetti.)
20. The tragedy of the terrorist bombing shook the city to its core. (Terörist bombalama trajedisi şehri temelinden sarsıldı.)