Traction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Traction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Traction Nedir?

Traction, kelime anlamı olarak çekiş veya çekişme gücü anlamına gelmektedir. İş hayatında ise bir ürün, hizmet veya fikrin hızlı bir şekilde büyümesini sağlamak için yapılan çabaları ifade etmektedir. Bu çabalar genellikle pazarlama, reklam, müşteri edinimi gibi alanlarda yoğunlaşır.

Örnek Cümleler:

1. We need to gain more traction in the market to increase our sales. (Satışlarımızı artırmak için piyasada daha fazla çekiş gücü kazanmamız gerekiyor.)
2. The startup gained traction after being featured in a popular tech blog. (Popüler bir teknoloji blogunda yer almasıyla, startup daha fazla çekiş kazandı.)
3. The company’s new marketing strategy has helped it gain traction in the industry. (Şirketin yeni pazarlama stratejisi, sektörde daha fazla çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
4. The new product has been slow to gain traction with consumers. (Yeni ürün, tüketicilerde çekiş kazanmakta yavaş kaldı.)
5. The social media campaign helped the brand gain traction among younger audiences. (Sosyal medya kampanyası, markanın genç kitleler arasında çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
6. The company’s CEO is focused on gaining more traction in international markets. (Şirketin CEO’su, uluslararası piyasalarda daha fazla çekiş kazanmaya odaklanıyor.)
7. The startup’s traction has caught the attention of several investors. (Startup’ın çekiş gücü, birkaç yatırımcının dikkatini çekti.)
8. The new advertising campaign helped the company gain traction with a wider audience. (Yeni reklam kampanyası, şirketin daha geniş bir kitlede çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
9. The app has gained significant traction in the last few months. (Uygulama son birkaç ayda önemli bir çekiş kazandı.)
10. The company is struggling to gain traction in the competitive market. (Şirket, rekabetçi piyasada çekiş kazanmakta zorlanıyor.)
11. The product’s lack of traction is due to poor marketing efforts. (Ürünün çekiş eksikliği, kötü pazarlama çabalarından kaynaklanıyor.)
12. The startup’s traction has helped it secure additional funding. (Startup’ın çekiş gücü, ek finansman sağlamasına yardımcı oldu.)
13. The company’s focus on customer experience has helped it gain traction with loyal customers. (Şirketin müşteri deneyimine odaklanması, sadık müşterilerle çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
14. The new website design has helped the business gain more online traction. (Yeni web sitesi tasarımı, işletmenin daha fazla online çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
    15

15. The company’s innovative approach has helped it gain traction in the industry. (Şirketin yenilikçi yaklaşımı, sektörde çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
16. The brand’s partnership with a popular influencer helped it gain traction on social media. (Markanın popüler bir influencer ile ortaklığı, sosyal medyada çekiş kazanmasına yardımcı oldu.)
17. The startup’s traction has led to a significant increase in website traffic. (Startup’ın çekiş gücü, web sitesinde önemli bir trafik artışına neden oldu.)
18. The company’s early traction can be attributed to its strong brand identity. (Şirketin erken çekiş gücü, güçlü marka kimliğine bağlanabilir.)
19. The new product gained traction quickly due to positive reviews from early adopters. (Yeni ürün, erken benimseyenlerin olumlu yorumları sayesinde hızlı bir şekilde çekiş kazandı.)
20. The startup’s traction has helped it attract top talent to its team. (Startup’ın çekiş gücü, en iyi yetenekleri takımına çekmesine yardımcı oldu.)