Townspeople İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Townspeople İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Townspeople Nedir?

Townspeople, bir şehir veya kasaba gibi belirli bir yerleşim bölgesinde yaşayan insanları ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The townspeople gathered in the town square for the annual festival. (Townspeople, yıllık festival için şehir meydanında toplandı.)
2. The townspeople were excited to hear about the new park that was going to be built in their neighborhood. (Townspeople, mahallelerine yapılacak olan yeni park hakkında heyecanlıydılar.)
3. The townspeople were friendly and welcoming to the new family that moved into town. (Townspeople, şehre taşınan yeni aileye dostça ve sıcak karşıladılar.)
4. The townspeople were outraged when they heard about the proposed highway that would cut through their town. (Townspeople, kasabalarının içinden geçecek olan önerilen otoyol hakkında duyduklarında öfkeliydi.)
5. The townspeople came together to raise money for the local school’s new playground equipment. (Townspeople, yerel okulun yeni oyun parkı ekipmanları için para toplamak için bir araya geldi.)
6. The townspeople relied on the local farmers for fresh produce. (Townspeople, taze ürünler için yerel çiftçilere güveniyordu.)
7. The townspeople enjoyed the annual parade that marched down Main Street. (Townspeople, ana caddenin aşağısında yürüyen yıllık geçit töreninden keyif aldı.)
8. The townspeople were grateful for the firefighters who saved their homes from the wildfire. (Townspeople, evlerini yangından kurtaran itfaiyecilere minnettar kaldı.)
9. The townspeople were proud of their historic town hall. (Townspeople, tarihi kasaba salonlarından gurur duyuyordu.)
10. The townspeople were divided on the issue of whether to allow a new casino to be built in their town. (Townspeople, kasabalarına yeni bir kumarhane yapılmasına izin verilip verilmeyeceği konusunda bölünmüştü.)
11. The townspeople were saddened to hear about the death of their beloved mayor. (Townspeople, sevgili belediye başkanlarının ölüm haberini duyunca üzüldü.)
12. The townspeople relied on the local library for access to books and information. (Townspeople, kitaplara ve bilgiye erişmek için yerel kütüphaneye güveniyordu.)
13. The townspeople were delighted to see the new playground equipment that had been installed in the park. (Townspeople, parka kurulan yeni oyun ekipmanlarını gördüklerinde mutlu oldular.)
14. The townspeople were shocked to hear about the burglary that had occurred in their neighborhood. (Townspeople, mahallelerinde yaşanan hırsızlık olayını duyunca şok oldular.)
15. The townspeople were annoyed by the loud construction noise coming from the new building site. (Townspeople, yeni inşaat alanından gelen yüksek sesli inşaat gürültüsünden rahatsız oldular.)
    16

16. The townspeople enjoyed the weekly farmers market where they could buy fresh produce and handmade goods from local vendors. (Townspeople, yerel satıcılar tarafından taze ürünler ve el yapımı malzemeler satın alabilecekleri haftalık çiftçi pazarından keyif aldı.)
17. The townspeople were grateful for the volunteer firefighters who responded quickly to the house fire. (Townspeople, ev yangınına hızlı yanıt veren gönüllü itfaiyecilere minnettar kaldı.)
18. The townspeople were excited to host the annual town fair that featured live music, games, and local food. (Townspeople, canlı müzik, oyunlar ve yerel yiyeceklerin yer aldığı yıllık kasaba fuarına ev sahipliği yapmaktan heyecan duyuyordu.)
19. The townspeople were frustrated by the traffic congestion caused by the road construction. (Townspeople, yol yapımından kaynaklanan trafik sıkışıklığından dolayı frustrasyon yaşadı.)
20. The townspeople were proud of their local sports teams and would come out to support them at every game. (Townspeople, yerel spor takımlarından gurur duyuyor ve her maçta desteklemeye çıkıyorlardı.)

(Townspeople, şehir halkı veya kasaba halkı anlamına gelir.)