Tirade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tirade İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tirade Nedir?

Tirade, öfke, kızgınlık, hayal kırıklığı veya rahatsızlık gibi yoğun duyguların ifade edildiği uzun ve sert bir konuşma veya yazıdır.

Örnek cümleler:

  1. His tirade against the company’s management was heard by everyone in the office. (Onun şirket yönetimi hakkındaki öfkesi ofiste herkes tarafından duyuldu.)
  2. After the match, the coach went on a tirade about his players’ lack of effort. (Maçtan sonra, antrenör oyuncularının çabasızlığı hakkında bir tiradeye başladı.)
  3. The politician’s tirade against immigrants was widely criticized. (Politikacının göçmenlere yönelik tiradeleri geniş çapta eleştirildi.)
  4. She went on a tirade about the poor service at the restaurant. (Restorandaki kötü hizmet hakkında bir tiradeye başladı.)
  5. The customer’s tirade at the cashier was uncalled for. (Müşterinin kasiyere yaptığı tirade gereksizdi.)
  6. He unleashed a tirade of curses at his computer when it crashed. (Bilgisayarı çöktüğünde küfürlerle dolu bir tirade başlattı.)
  7. The boss’s tirade left the employees feeling demoralized. (Patronun tiradesi çalışanları moral olarak çökertti.)
  8. Her tirade against her ex-boyfriend was full of bitter accusations. (Eski erkek arkadaşı hakkındaki tiradeleri acı dolu suçlamalarla doluydu.)
  9. The coach’s tirade motivated the team to play better. (Antrenörün tiradesi takımı daha iyi oynamaya teşvik etti.)
  10. The actor’s tirade on set caused tension among the cast and crew. (Oyuncunun setteki tiradesi kadro ve ekibi arasında gerilim yarattı.)
  11. His tirade against the government’s policies was passionate and articulate. (Hükümetin politikalarına yönelik tiradeleri tutkulu ve açık bir şekildeydi.)
  12. The teacher’s tirade at the unruly students was ineffective in controlling the class. (Sınıfta huzursuzluk yaratan öğrencilere öğretmenin tiradesi sınıfı kontrol etmede etkisiz kaldı.)
  13. The customer’s tirade at the restaurant manager resulted in a free meal. (Müşterinin restoran müdürüne yaptığı tirade ücretsiz bir yemekle sonuçlandı.)
  14. The coach’s tirade at halftime motivated the team to come back and win the game. (Antrenörün yarı zamanında yaptığı tirade takımı geri dönmeye ve maçı kazanmaya teşvik etti.)
  15. His tirade against his coworkers was unprofessional and inappropriate. (İş arkadaşlarına yaptığı tirade profesyonel olmayan ve uygunsuzdu.)
  16. The customer’s tirade at the airline attendant delayed the flight. (Müşterinin havayolu görevlisine

yaptığı tirade uçuşu geciktirdi.)
17. The student’s tirade at the teacher was met with disciplinary action. (Öğrencinin öğretmene yaptığı tirade disiplin cezasıyla karşılandı.)

  1. The manager’s tirade at the employee was unjustified and unprofessional. (Yöneticinin çalışana yaptığı tirade haksız ve profesyonel olmayandı.)
  2. Her tirade at the customer service representative was a result of her frustration with the company’s policies. (Müşteri hizmetleri temsilcisine yaptığı tirade şirketin politikalarına yönelik bir hayal kırıklığından kaynaklandı.)
  3. The customer’s tirade at the waiter was completely uncalled for and rude. (Müşterinin garsona yaptığı tirade tamamen gereksiz ve kaba idi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.