Tinge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Tinge Nedir?
Tinge, bir şeyin renk veya tonunda hafif bir nüans veya küçük bir miktar değişiklik anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- The sky has a tinge of pink in the evening. (Gökyüzü akşamın kızıllığı ile hafif bir ton farklılığına sahip.)
- Her voice had a tinge of sadness. (Sesi hafif bir üzüntü tonuna sahipti.)
- The flowers have a tinge of purple in their petals. (Çiçeklerin yapraklarında hafif bir mor ton var.)
- He added a tinge of blue to the painting to make it more lively. (Resme daha canlı bir hava katmak için mavi bir ton ekledi.)
- There was a tinge of jealousy in her voice. (Sesinde hafif bir kıskançlık hissedildi.)
- The water has a tinge of green due to algae. (Suda yosun nedeniyle hafif bir yeşil ton var.)
- The room had a tinge of musty smell. (Odadaki hafif nemli koku var.)
- The sky had a tinge of orange at sunrise. (Güneş doğarken gökyüzü hafif turuncu bir ton aldı.)
- The soup had a tinge of spiciness. (Çorba hafif acı bir tat aldı.)
- The painting had a tinge of surrealism. (Resimde hafif bir gerçeküstücülük vardı.)
- The dress has a tinge of yellow in its fabric. (Elbisenin kumaşında hafif bir sarı ton var.)
- There was a tinge of disappointment in his eyes. (Gözlerinde hafif bir hayal kırıklığı hissedildi.)
- The trees had a tinge of red in their leaves in autumn. (Sonbaharda ağaçların yapraklarında hafif bir kırmızı ton var.)
- The conversation had a tinge of awkwardness. (Sohbet hafif bir garip hissiyat taşıdı.)
- His speech had a tinge of humor. (Konuşması hafif bir espri içeriyordu.)
- The cake had a tinge of vanilla flavor. (Kek hafif bir vanilya aroması içeriyordu.)
- The photo had a tinge of nostalgia. (Fotoğrafta hafif bir nostaljik hava vardı.)
- The sunset had a tinge of purple and pink. (Günbatımı hafif mor ve pembe tonları taşıyordu.)
- The music had a tinge of sadness. (Müzikte hafif bir hüzün hissedildi.)
- The coffee had a tinge of bitterness. (Kahve hafif bir acılık taşıyordu.)
Türkçe Karşılıklar:
- Gökyüzü akşamın kızıllığı ile hafif bir ton farklılığına sahip.
- Sesi hafif bir üzüntü tonuna sahipti.
- Çiçeklerin yapraklarında hafif bir mor ton var.
- Resme daha canlı bir hava katmak için mavi bir ton ekledi.
- Sesinde hafif bir kıskançlık hissedildi.
- Suda yosun nedeniyle hafif bir yeşil ton var.
- Odadaki hafif nemli koku var.
- Güneş doğarken gökyüzü hafif turuncu bir ton aldı.
- Çorba hafif acı bir tat aldı.
- Resimde hafif bir gerçeküstücülük vardı.
- Elbisenin kumaşında hafif bir sarı ton var.
- Gözlerinde hafif bir hayal kırıklığı hissedildi.
- Sonbaharda ağaçların yapraklarında hafif bir kırmızı ton var.
- Sohbet hafif bir garip hissiyat taşıdı.
- Konuşması hafif bir espri içeriyordu.
- Kek hafif bir vanilya aroması içeriyordu.
- Fotoğrafta hafif bir nostaljik hava vardı.
- Günbatımı hafif mor ve pembe tonları taşıyordu.
- Müzikte hafif bir hüzün hissedildi.
- Kahve hafif bir acılık taşıyordu.
Hemen Yorum Yaz