Thus İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
“İle” İngilizce Kelimenin Anlamı:
“Ile” kelimesi, bir şeyin diğer bir şeyle birlikte hareket ettiğini veya bir şeyle bir arada olduğunu ifade etmek için kullanılan bir edat.
Örnek cümleler:
- I went to the park with my friends. / Arkadaşlarımla parka gittim.
- She always listens to music while studying. / O, ders çalışırken her zaman müzik dinler.
- The cat played with the ball. / Kedi top ile oynadı.
- He cooked the dinner with his wife. / O, akşam yemeğini eşiyle birlikte pişirdi.
- They went on a trip with their family. / Onlar, aileleriyle birlikte bir geziye çıktılar.
- I finished my work with the help of my colleague. / İşimi, meslektaşımın yardımıyla bitirdim.
- She traveled to Europe with her boyfriend. / O, erkek arkadaşıyla birlikte Avrupa’ya seyahat etti.
- The children played with the toys in the room. / Çocuklar, odadaki oyuncaklarla oynadılar.
- He had breakfast with his friends. / O, arkadaşlarıyla birlikte kahvaltı yaptı.
- She wrote the report with the assistance of her supervisor. / O, raporu, danışmanının yardımıyla yazdı.
- The dog played with the frisbee in the park. / Köpek, parkta frizbiyle oynadı.
- He studied for the exam with his classmates. / O, sınav için sınıf arkadaşlarıyla birlikte çalıştı.
- She went to the concert with her sister. / O, konsere kız kardeşiyle birlikte gitti.
- The teacher taught the lesson with the help of a projector. / Öğretmen, projeksiyonun yardımıyla dersi anlattı.
- He went to the movie theater with his girlfriend. / O, kız arkadaşıyla birlikte sinemaya gitti.
- They played chess with each other. / Onlar, birbirleriyle satranç oynadılar.
- She cooked dinner with her mother. / O, akşam yemeğini annesiyle birlikte pişirdi.
- He studied for the test with the aid of a tutor. / O, test için bir öğretmenin yardımıyla çalıştı.
- They took a walk with their dog. / Onlar, köpekleriyle birlikte yürüyüşe çıktılar.
- She went shopping with her best friend. / O, en iyi arkadaşıyla birlikte alışverişe çıktı.
“İle” İngilizce Kelimenin Anlamı:
“Ile” kelimesi, bir şeyin diğer bir şeyle birlikte hareket ettiğini veya bir şeyle bir arada olduğunu ifade etmek için kullanılan bir edat.
Örnek cümleler:
- She prepared the presentation with the help of her team. / O, takımının yardımıyla sunumu hazırladı.
- They went to the beach with their cousins. / Onlar, kuzenleriyle birlikte plaja gittiler.
- He worked on the project with his co-workers. / O, iş arkadaşlarıyla birlikte projede çalıştı.
- She had a cup of coffee with her neighbor. / O, komşusuyla bir fincan kahve içti.
- They decorated the house with their family for Christmas. / Onlar, aileleriyle birlikte evi Noel için süslediler.
- He went to the gym with his personal trainer. / O, kişisel antrenörüyle birlikte spor salonuna gitti.
- She played the piano with her sister’s accompaniment. / O, kız kardeşinin eşlik ettiği piyano çaldı.
- They had a picnic with their friends in the park. / Onlar, arkadaşlarıyla birlikte parkta piknik yaptılar.
- He watched a movie with his family at home. / O, ailesiyle birlikte evde film izledi.
- She went on a road trip with her boyfriend. / O, erkek arkadaşıyla birlikte yolculuğa çıktı.
- They played soccer with their teammates. / Onlar, takım arkadaşlarıyla birlikte futbol oynadılar.
- He cooked the dinner with his sister’s guidance. / O, kız kardeşinin rehberliğiyle akşam yemeğini pişirdi.
- She went to the museum with her classmates. / O, sınıf arkadaşlarıyla birlikte müzeye gitti.
- They studied for the exam with the help of their teacher. / Onlar, öğretmenlerinin yardımıyla sınava çalıştılar.
- He celebrated his birthday with his family and friends. / O, doğum gününü ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte kutladı.
- She went to the party with her colleagues. / O, meslektaşlarıyla birlikte partiye gitti.
- They swam in the pool with their cousins. / Onlar, kuzenleriyle birlikte havuzda yüzdüler.
- He went to the concert with his favorite singer’s fans. / O, en sevdiği şarkıcının hayranlarıyla birlikte konsere gitti.
- She played tennis with her coach. / O, antrenörüyle birlikte tenis oynadı.
- They went camping with their scout troop. / Onlar, izci ekibiyle birlikte kamp yapmaya gittiler.
Hemen Yorum Yaz