Crockery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crockery İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Crockery (Porselen, Çanak Çömlek) İle İlgili Örnek Cümleler

Crockery, which refers to dishes and other tableware made of porcelain, earthenware, or other materials, is an essential part of any dining experience. Here are 20 example sentences using the word “crockery”:

1. I need to buy some new crockery for the kitchen. (Mutfak için yeni bir çanak çömlek almam gerekiyor.)
2. The crockery in this antique store is beautiful. (Bu antika dükkandaki porselenler harika.)
3. She carefully arranged the crockery on the table for the dinner party. (Akşam yemeği için masaya çanak çömlekleri dikkatlice yerleştirdi.)
4. The delicate crockery was easily broken. (Hassas porselenler kolayca kırılıyordu.)
5. The crockery set came with matching cups, plates, and bowls. (Çanak çömlek seti, uyumlu fincanlar, tabaklar ve kaselerle birlikte geldi.)
6. The crockery was washed and dried before being put away in the cupboard. (Çanak çömlek dolaba kaldırılmadan önce yıkandı ve kurutuldu.)
7. The restaurant uses high-quality crockery for its customers. (Restoran müşterileri için yüksek kaliteli porselenler kullanıyor.)
8. She inherited a beautiful crockery set from her grandmother. (Büyükannesinden güzel bir çanak çömlek seti miras aldı.)
9. The crockery was chipped and cracked, so we threw it away. (Çanak çömlekler çatlamış ve kırılmıştı, bu yüzden onları attık.)
10. He carefully wrapped each piece of crockery in bubble wrap before packing it for the move. (Taşınma için paketlemeden önce, her çanak çömlek parçasını balonlu naylonla dikkatlice sarar.)
11. The crockery on the shelf looked dusty and neglected. (Rafındaki çanak çömlekler tozlu ve ihmal edilmiş görünüyordu.)
12. The crockery set was a wedding gift from her parents. (Çanak çömlek seti, ailesinin düğün hediyesiydi.)
13. The crockery was made by hand using traditional methods. (Çanak çömlekler geleneksel yöntemler kullanılarak el yapımıydı.)
14. She carefully washed the crockery by hand instead of putting it in the dishwasher. (Bulaşık makinesine koymak yerine, çanak çömlekleri el ile dikkatlice yıkadı.)
15. The crockery was decorated with intricate patterns and designs. (Çanak çömlekler karmaşık desenler ve tasarımlarla süslenmişti.)
16. The crockery was too expensive for our budget, so we opted for a cheaper set. (Çanak çömlekler bütçemiz için çok pahalıydı, bu yüzden daha ucuz bir set seçtik.)
17. The crockery

17. The crockery rattled loudly as the waiter carried the tray to our table. (Garson tabağı masamıza taşırken çanak çömlekler yüksek sesle tıkladı.)
18. She collected antique crockery as a hobby. (Hobi olarak antika çanak çömlekler topladı.)
19. The crockery was stacked neatly in the cupboard. (Çanak çömlekler dolapta düzenli bir şekilde yığılmıştı.)
20. He accidentally dropped a piece of crockery and it shattered into a hundred pieces. (Tesadüfen bir çanak çömlek parçasını düşürdü ve yüz parçaya ayrıldı.)

Overall, crockery plays an important role in our daily lives, whether it’s for practical purposes or aesthetic appeal.