Thinker İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Thinker
Türkçe Anlamı: Düşünür, fikir adamı
Örnek Cümleler:
- As a thinker, he was always challenging conventional wisdom. (Düşünür olarak, o her zaman geleneksel düşünceleri sorguluyordu.)
- She was known as a brilliant thinker in the field of philosophy. (O, felsefe alanında parlak bir düşünür olarak tanınıyordu.)
- The conference was attended by some of the greatest thinkers of our time. (Konferansa zamanımızın en büyük düşünürlerinden bazıları katıldı.)
- He is a deep thinker who often spends hours lost in thought. (O, sık sık saatlerce düşüncelere dalarak derin bir düşünürdür.)
- The company hired a team of thinkers to come up with new ideas. (Şirket, yeni fikirler bulmak için bir düşünür ekibi tuttu.)
- She was a prolific thinker, producing dozens of books over her lifetime. (O, ömrü boyunca onlarca kitap üreten üretken bir düşünürdü.)
- His reputation as a thinker was widely recognized in academic circles. (O, akademik çevrelerde düşünür olarak geniş çapta tanınıyordu.)
- He is not only a thinker but also a man of action. (O, sadece bir düşünür değil, aynı zamanda bir eylem adamıdır.)
- The philosopher was known for his insightful and thought-provoking ideas. (Felsefeci, derinlemesine ve düşündürücü fikirleriyle tanınıyordu.)
- Her reputation as a leading thinker in the field of economics was well-deserved. (O, ekonomi alanında önde gelen bir düşünür olarak hak ettiği üne sahipti.)
- The company sought the advice of several thinkers before making a major decision. (Şirket, önemli bir karar vermeden önce birkaç düşünürün tavsiyesini aradı.)
- The thinker’s ideas have had a profound impact on modern philosophy. (Düşünürün fikirleri, modern felsefe üzerinde derin bir etkiye sahipti.)
- He was considered a radical thinker for his time, challenging the status quo. (O, döneminde statükonun sorgulayan radikal bir düşünür olarak kabul edildi.)
- The young prodigy was already showing signs of being a great thinker. (Genç deha, harika bir düşünür olma işaretleri gösteriyordu.)
- His ideas were considered controversial by many thinkers in his field. (Fikirleri, alanındaki birçok düşünür tarafından tartışmalı olarak kabul edildi.)
- The thinker’s legacy continues to influence generations of philosophers. (Düşünürün mirası, kuşaklar boyunca filozofları etkilemeye devam ediyor.)
- The novelist was also a deep thinker who often explored complex philosophical ideas in his work. (Roman yazarı, eserlerinde sık sık
karmaşık felsefi fikirleri keşfeden bir derin düşünürdü.)
18. Her contributions as a thinker in the field of psychology were groundbreaking. (Psikoloji alanındaki düşünür olarak yaptığı katkılar çığır açıcıydı.)
- The thinker’s ideas sparked a lively debate among scholars in the field. (Düşünürün fikirleri, alanındaki bilim adamları arasında canlı bir tartışma başlattı.)
- The philosopher’s work as a thinker and writer left a lasting impression on the world of philosophy. (Felsefeci olarak düşünür ve yazar olarak yaptığı çalışmalar, felsefe dünyasında kalıcı bir iz bıraktı.)
Hemen Yorum Yaz