Think Of İll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Think Of İll İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İLL ile İlgili Cümleler

İLL kelimesi Türkçede bir kişinin veya hayvanın sağlık durumunu ifade etmek için kullanılan bir kelimedir.

  1. He was feeling ill, so he went to the doctor. (O kendini kötü hissetti, bu yüzden doktora gitti.)
  2. I hope you don’t get ill from eating that expired food. (Umarım o tarihi geçmiş yiyeceklerden dolayı hasta olmazsın.)
  3. She has been ill for several weeks now. (O birkaç haftadır hasta.)
  4. The old man looked ill and weak. (Yaşlı adam hasta ve zayıf görünüyordu.)
  5. He had to stay home from work because he was ill. (O, işten hasta olduğu için evde kalmak zorunda kaldı.)
  6. The doctor said that he was suffering from a rare illness. (Doktor onun nadir bir hastalıktan muzdarip olduğunu söyledi.)
  7. She took a few days off work because she was feeling ill. (O kendini kötü hissettiği için birkaç gün işten izin aldı.)
  8. The boy was ill with the flu and had to stay in bed. (Oğlan grip oldu ve yataktan çıkamadı.)
  9. Her illness prevented her from attending the wedding. (Onun hastalığı, düğüne katılmasını engelledi.)
  10. The patient was diagnosed with a terminal illness. (Hasta, ölümcül bir hastalık teşhisi konuldu.)
  11. The nurse gave the ill patient some medicine to help him feel better. (Hemşire hasta hastaya biraz ilaç vererek daha iyi hissetmesine yardımcı oldu.)
  12. The ill effects of smoking are well-known. (Sigaranın zararları iyi bilinmektedir.)
  13. She felt ill at ease in the unfamiliar surroundings. (O, tanıdık olmayan ortamlarda rahatsız hissetti.)
  14. The cat seemed ill, so the owner took it to the vet. (Kedi hasta gibi görünüyordu, bu yüzden sahibi veterinere götürdü.)
  15. The doctor prescribed some medication for the patient’s illness. (Doktor, hastanın hastalığı için bazı ilaçlar yazdı.)
  16. The ill-tempered dog growled at anyone who came near it. (Hastalıklı köpek, yanına gelen herkesi hırçınca havladı.)
  17. She was feeling ill, but she still managed to make it to the meeting. (O kendini kötü hissetti ama yine de toplantıya katılmayı başardı.)
  18. The ill-conceived plan was quickly abandoned. (Kötü düşünülmüş plan hızla terk edildi.)
  19. The ill-fated expedition ended in disaster. (Kötü kaderli sefer felaketle sonuçlandı.)
  20. The man’s ill health was a result of his poor lifestyle choices. (Adamın kötü sağlığı, kötü yaşam tarzı seçimlerinin bir sonucuydu.)
  1. The company provided sick leave for employees who were ill. (Şirket, hastalanan çalışanlar için hastalık izni sağladı.)
  2. The ill child needed constant care and attention from his parents. (Hasta çocuk, ebeveynlerinden sürekli bakım ve ilgi gerektiriyordu.)
  3. Her illness was a wake-up call to take better care of her health. (Onun hastalığı, sağlığına daha iyi bakması gerektiği konusunda bir uyarıydı.)
  4. The ill effects of pollution are a major concern for environmentalists. (Kirliliğin zararlı etkileri, çevreciler için büyük bir endişe kaynağıdır.)
  5. The ill-considered decision had serious consequences. (Kötü düşünülmüş kararın ciddi sonuçları oldu.)
  6. The ill-fitting shoes were causing blisters on her feet. (Uygun olmayan ayakkabılar, ayaklarındaki su toplamalarına neden oluyordu.)
  7. The elderly woman’s ill health made it difficult for her to live independently. (Yaşlı kadının kötü sağlığı, bağımsız bir şekilde yaşamasını zorlaştırıyordu.)
  8. The child’s illness was a strain on the family’s finances. (Çocuğun hastalığı, ailenin maddi durumuna yük oluyordu.)
  9. The ill-fated attempt to climb the mountain ended in tragedy. (Dağı tırmanma girişimi, felaketle sonuçlandı.)
  10. The athlete’s ill-timed injury kept him out of the championship game. (Sporcu, kötü zamanda aldığı sakatlık nedeniyle şampiyonluk maçından uzak kaldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.