Thimble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thimble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thimble Nedir?


Thimble, Türkçe karşılığı “parmaklık” olan, özellikle dikiş işlerinde kullanılan, parmağa geçirilen küçük bir araçtır. Thimble, parmağı koruyarak iğneyi parmakla değil, thimble aracılığıyla ittirerek işin hızlı ve güvenli yapılmasına olanak sağlar.

  1. I always wear a thimble when sewing. (Dikiş diktiğimde her zaman parmaklık kullanırım.)
  2. My grandma gave me her antique silver thimble. (Büyükannem antika gümüş parmaklığını bana verdi.)
  3. The thimble protected her finger from getting pricked by the needle. (Parmaklık iğneyle batma riskine karşı parmağını korudu.)
  4. She forgot to wear a thimble and accidentally pricked her finger. (Parmaklık takmayı unuttu ve kazara parmağını batırdı.)
  5. The thimble made it easier to push the needle through the thick fabric. (Parmaklık kalın kumaştan iğneyi geçirmeyi kolaylaştırdı.)
  6. I need a thimble to sew this leather bag. (Bu deri çantayı dikerken bir parmaklık lazım.)
  7. Thimbles come in different materials like metal, plastic, and leather. (Parmaklıklar metal, plastik ve deri gibi farklı materyallerden yapılır.)
  8. She lost her thimble and had to use a piece of cardboard instead. (Parmaklığını kaybetti ve yerine karton parçası kullandı.)
  9. My mother taught me how to use a thimble when I was young. (Annem ben küçükken parmaklık nasıl kullanılır öğretti.)
  10. The thimble has a small indentation for the needle to rest in. (Parmaklıkta iğnenin yerleşebileceği küçük bir çukur var.)
  11. I accidentally dropped my thimble and it rolled under the couch. (Parmaklığımı kazara düşürdüm ve kanepe altına yuvarlandı.)
  12. Thimbles can be decorative and come in various designs like flowers and animals. (Parmaklıklar dekoratif olabilir ve çiçekler ve hayvanlar gibi çeşitli tasarımlarda gelirler.)
  13. She was able to sew faster with the thimble on. (Parmaklık takılıyken daha hızlı dikim yapabildi.)
  14. The thimble prevented her finger from getting sore after hours of sewing. (Parmaklık, saatlerce dikiş yapmanın ardından parmağının ağrımasını önledi.)
  15. I have a collection of vintage thimbles from around the world. (Dünya genelinden eski parmaklık koleksiyonum var.)
  16. She customized her thimble by engraving her initials on it. (Parmaklığını özelleştirdi ve üzerine baş harflerini kazıdırdı.)
  17. Thimbles can be passed down as family heirlooms from generation to generation. (
  1. Thimbles can be passed down as family heirlooms from generation to generation. (Parmaklıklar nesilden nesile aile mirası olarak aktarılabilir.)
  2. The tailor’s thimble had a longer tip to accommodate the thicker needles he used. (Terzi parmaklığı, kullandığı kalın iğneleri yerleştirebilmek için daha uzun bir uca sahipti.)
  3. She accidentally pricked herself because she forgot to wear a thimble. (Parmaklık takmayı unutunca kazara kendisini batırdı.)
  4. The silver thimble shone brightly in the sunlight. (Güneş ışığında gümüş parmaklık parlak bir şekilde parladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.