Thicket İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thicket İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thicket: Anlamı ve Açıklaması

Thicket, çalılık veya koruluk anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Genellikle yoğun ağaç ve çalı örtüsüyle kaplı küçük bir alanı ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The hunter got lost in the thicket while chasing the deer. (Avcı, geyik avı yaparken çalılığa kayboldu.)
2. The birds built their nests in the thicket near the river. (Kuşlar, nehir yakınlarındaki çalılığa yuva yapmışlar.)
3. We had to cut our way through the thicket to reach the other side. (Diğer tarafa ulaşmak için çalılığın içinden keserek ilerlememiz gerekiyordu.)
4. The children enjoyed playing hide-and-seek in the thicket. (Çocuklar, çalılıkta saklambaç oynamaktan keyif aldılar.)
5. The thicket provided a good shelter for the rabbits. (Çalılık, tavşanlar için iyi bir barınak sağladı.)
6. The hikers were forced to camp in the thicket overnight due to bad weather. (Kötü hava koşulları nedeniyle yürüyüşçüler, geceyi çalılıkta kamp yaparak geçirdiler.)
7. The thicket was so dense that even sunlight couldn’t penetrate it. (Çalılık o kadar yoğundu ki, güneş ışığı bile içine nüfuz edemiyordu.)
8. The deer vanished into the thicket before the hunter could take a shot. (Avcı atış yapmadan önce geyik çalılığa kayboldu.)
9. The thicket was home to many different species of birds and insects. (Çalılık, birçok farklı kuş ve böcek türüne ev sahipliği yapıyordu.)
10. The path through the thicket was narrow and winding. (Çalılıkta yol dar ve virajlıydı.)
11. The thicket was ablaze with the colors of autumn leaves. (Çalılık, sonbahar yapraklarının renkleriyle alev aldı.)
12. The thicket was a popular spot for photographers due to its natural beauty. (Çalılık, doğal güzelliği nedeniyle fotoğrafçılar için popüler bir noktaydı.)
13. The thicket was a favorite hiding place for the rabbit. (Çalılık, tavşan için sevilen bir saklanma yeriydi.)
14. The thicket provided a natural barrier between the two properties. (Çalılık, iki mülk arasında doğal bir bariyer sağladı.)
15. The children explored the thicket, looking for interesting insects and plants. (Çocuklar, ilginç böcek ve bitki arayarak çalılığı keşfettiler.)
16. The thicket was too thick to see through, so the hunters had to rely on their hearing. (Çalılık çok kalındı, bu yüzden avcılar işit

17. The thicket was a favorite spot for the neighborhood’s birdwatchers. (Çalılık, mahalledeki kuş gözlemcilerinin favori noktasıydı.)
18. The thicket provided excellent cover for the foxes, who were able to hunt in peace. (Çalılık, tilkiler için mükemmel bir örtü sağladı, bu sayede huzur içinde avlanabildiler.)
19. The thicket was home to a rare species of butterfly that could only be found in that area. (Çalılık, sadece o bölgede bulunan nadir bir kelebek türüne ev sahipliği yapıyordu.)
20. The thicket was a daunting obstacle for the hikers, who had to navigate their way through the dense undergrowth. (Çalılık, yoğun bitki örtüsüyle dolu olduğundan yürüyüşçüler için korkutucu bir engel teşkil ediyordu.)