There İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

There İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı, THERE cümle içinde kullanımı örnekler

  1. There is a book on the table. (Masa üzerinde bir kitap var.) – “There” burada bir yer göstericisi olarak kullanılmıştır ve “var” anlamını vermektedir.
  2. There are many people in the park. (Parkta birçok insan var.) – “There” burada bir yer göstericisi olarak kullanılmıştır ve “var” anlamını vermektedir.
  3. There goes the bus. (Orada otobüs geçiyor.) – “There” burada bir hareket göstericisi olarak kullanılmıştır ve “geçiyor” anlamını vermektedir.
  4. There she is! (İşte o burada!) – “There” burada bir işaret göstericisi olarak kullanılmıştır ve “işte” anlamını vermektedir.
  5. There was a problem with the computer. (Bilgisayarda bir sorun vardı.) – “There” burada bir olayın meydana geldiğini ifade etmek için kullanılmıştır.
  6. There are no shortcuts to success. (Başarıya giden kısa yollar yoktur.) – “There” burada bir kavramsal durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  7. There goes my chance of winning. (Kazanma şansım gitti.) – “There” burada bir olayın gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılmıştır.
  8. There was once a king who ruled over a great kingdom. (Bir zamanlar büyük bir krallık yöneten bir kral vardı.) – “There” burada bir zaman dilimini ifade etmek için kullanılmıştır.
  9. There seem to be some misunderstandings between them. (Aralarında bazı yanlış anlamalar var gibi görünüyor.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  10. There are a lot of reasons why I love living in the city. (Şehirde yaşamayı sevdiğim birçok neden var.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  11. There’s nothing you can do to change the past. (Geçmişi değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  12. There are some things that money can’t buy. (Parayla satın alınamayacak bazı şeyler vardır.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  13. There is no point in arguing with him. (Onunla tartışmanın bir anlamı yok.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  14. There goes my hero, he’s ordinary. (Kahramanım orada gidiyor, sıradan biri.) – “There” burada bir hareket göstericisi olarak kullanılmıştır ve “gidiyor” anlamını vermektedir.
  15. There was a time when I used to hate reading. (Okumayı sevmediğim bir zaman vardı.) – “There” burada bir zaman dilimini ifade etmek için kullanılmıştır.
  16. There is a lot of traffic on the highway this morning. (Bu sabah otoyolda çok fazla trafik var.) – “There” burada bir yer göstericisi olarak kullanılmıştır ve “var” anlamını vermektedir.
  17. There’s nothing like a good cup of coffee in the morning. (Sabahın erken saatlerinde iyi bir fincan kahve gibi bir şey yoktur.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  18. There’s no need to be afraid of spiders. (Örümceklerden korkmaya gerek yok.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  19. There are many different types of music to choose from. (Seçebileceğiniz birçok farklı müzik türü vardır.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  20. There’s always a way to solve a problem. (Bir sorunu çözmenin her zaman bir yolu vardır.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  21. The party was so much fun, but there was a problem with the music system, and there was no music for an hour. (Parti çok eğlenceliydi ancak müzik sisteminde bir sorun vardı ve bir saat boyunca müzik yoktu.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  22. I woke up late this morning, and there was no time to make breakfast before work. (Bu sabah geç kalktım ve işe gitmeden önce kahvaltı yapacak zamanım yoktu.) – “There” burada bir durumun yokluğunu ifade etmek için kullanılmıştır.
  23. She wanted to go to the gym, but there was a huge snowstorm outside, so she had to stay home. (Spora gitmek istiyordu ancak dışarıda büyük bir kar fırtınası vardı, bu yüzden evde kalmak zorunda kaldı.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  24. He was enjoying his coffee at the café when his ex-girlfriend walked in, and there was an awkward silence between them. (Kafede kahvesini keyifle içiyordu, eski sevgilisi içeri girdi ve aralarında rahatsız edici bir sessizlik oldu.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  25. The movie was very suspenseful, and there was a moment where everyone in the theater held their breath. (Film çok gerilimliydi ve sinemadaki herkesin nefesi kesildiği bir an vardı.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  26. She was about to cross the street when there was a loud honk from a passing car. (Caddeyi geçmeye hazırlanıyordu ki geçen bir araçtan yüksek bir korna sesi geldi.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  27. The restaurant was really busy, and there was a long wait for a table. (Restoran çok kalabalıktı ve bir masa için uzun bir bekleyiş vardı.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  28. She was walking in the park when there was a sudden downpour, and she got soaked. (Parkta yürüyordu ki aniden şiddetli bir sağanak yağmur başladı ve ıslanıp sırılsıklam oldu.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  29. He was driving home when there was a strange noise coming from the engine. (Eve doğru araba kullanırken motorun içinden garip bir ses geldi.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.
  30. The concert was amazing, and there was a standing ovation at the end. (Konser muhteşemdi ve sonunda ayakta alkışlandılar.) – “There” burada bir durumun varlığını ifade etmek için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.