Thee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thee İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thee

İngilizce anlamı: Tea (bitki yapraklarından veya tozundan yapılan bir içecek)

Thee is a popular drink in England. (Thee, İngiltere’de popüler bir içecektir.)

I drink thee every morning. (Her sabah thee içerim.)

She likes to drink thee with milk and sugar. (O, süt ve şekerle thee içmeyi sever.)

Would you like some thee? (Biraz thee ister misiniz?)

I prefer green thee to black thee. (Ben siyah thee yerine yeşil thee tercih ederim.)

My mom always offers me a cup of thee when I visit her. (Annem bana her ziyaretimde bir fincan thee ikram eder.)

I usually drink thee with lemon and honey. (Genellikle limon ve bal ile thee içerim.)

I can’t start my day without thee. (Theesiz günüme başlayamam.)

We need to buy some thee bags from the market. (Marketten birkaç paket thee poşeti almamız gerekiyor.)

I brewed some thee for you. (Senin için biraz thee demledim.)

They serve different types of thee at this cafe. (Bu kafede farklı türlerde thee sunarlar.)

I don’t like thee that much. (Theeyi pek sevmem.)

Thee has many health benefits. (Theenin birçok sağlık faydası vardır.)

Do you want your thee with or without milk? (Theenizi süt ile mi yoksa sade mi istersiniz?)

I drank too much thee and couldn’t sleep last night. (Çok fazla thee içtim ve dün gece uyuyamadım.)

He always brings his own thee to work. (O, işe her zaman kendi thee’sini getirir.)

I like to have some biscuits with my thee. (Thee ile biraz bisküvi yemeyi severim.)

Thee is a good alternative to coffee. (Thee, kahvenin iyi bir alternatifidir.)

I prefer to have my thee in the afternoon. (Öğleden sonra thee içmeyi tercih ederim.)

Thee is a staple drink in many cultures around the world. (Thee, dünya genelinde birçok kültürde temel içecektir.)

I always use a strainer when making loose-leaf thee. (Demlikte yapraklı thee yaparken her zaman süzgeç kullanırım.)

She drank a cup of hot thee to warm herself up on a cold day. (Soğuk bir günde kendini ısıtmak için sıcak bir fincan thee içti.)

Some people believe that thee helps with digestion. (Bazı insanlar thee’nin sindirim sorunlarına iyi geldiğine inanır.)

I like to add a cinnamon stick to my thee for extra flavor. (Ekstra lezzet için thee’ye tarçın çubuğu eklemeyi severim.)

Thee is a great way to relax after a long day. (Uzun bir günün ardından rahatlamak için thee harika bir yoldur.)

In some cultures, thee ceremonies are considered very important and are steeped in tradition. (Bazı kültürlerde, thee seremonileri çok önemli kabul edilir ve geleneklere saygı duyulur.)

I like to drink my thee in a quiet place where I can enjoy it without any distractions. (Theemi sessiz bir yerde, dikkat dağıtıcı bir şey olmadan keyifle içmeyi severim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.