The Very Same İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Very Same İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

The Very Same Nedir?

The Very Same, “tam olarak aynı” anlamına gelen bir İngilizce ifadedir.

Örnek Cümleler:

1. The very same dress that I saw in the store yesterday was worn by my friend today. (Dün mağazada gördüğüm tam olarak aynı elbise bugün arkadaşım tarafından giyildi.)
2. We have been using the very same recipe for generations. (Nesiller boyu tam olarak aynı tarifi kullanıyoruz.)
3. He ordered the very same burger that he had last time. (Geçen sefer yediği tam olarak aynı burgeri sipariş etti.)
4. I lost my keys, and then I found them in the very same place where I left them. (Anahtarlarımı kaybettim ve sonra onları bıraktığım tam olarak aynı yerde buldum.)
5. The painting hanging in the museum is the very same one that was stolen last year. (Müzede asılı olan tablo, geçen yıl çalınan tam olarak aynı tablo.)
6. She told me the very same story that she had told me before. (Bana daha önce anlattığı tam olarak aynı hikayeyi anlattı.)
7. I have the very same shirt in a different color. (Farklı bir renkte tam olarak aynı gömleğim var.)
8. They ate at the very same restaurant that we did last night. (Dün gece yediğimiz tam olarak aynı restoranda yediler.)
9. The two cars are the very same, except for the color. (İki araba, renk dışında tam olarak aynı.)
10. The movie that we watched last night is the very same one that we watched last month. (Dün gece izlediğimiz film, geçen ay izlediğimiz tam olarak aynı film.)
11. She has the very same hairstyle as her mother. (Saç stili annesiyle the very same one that I borrowed from the library. (Raftaki kitap, kütüphaneden ödünç aldığım tam olarak aynı kitap.)
12. He wore the very same suit to the wedding that he wore to his sister’s wedding. (Kardeşinin düğününde giydiği takım elbiseyi düğünde tekrar giydi.)
13. I made the very same mistake twice. (Aynı hatayı iki kez yaptım.)
14. She bought the very same shoes that I have. (Benimkilerle tam olarak aynı ayakkabıları aldı.)
15. The building we are looking for is the very same one that we passed by earlier. (Aramakta olduğumuz bina, önce geçtiğimiz tam olarak aynı bina.)
16. The necklace she is wearing is the very same one that she lost last week. (Takıyı takan kolye, geçen hafta kaybettiği tam olarak aynı kolye.)
17. The cake we had for dessert is the very same one that we had for our anniversary. (Tatlıda yediğimiz kek, yıl dönümümüz için yediğimiz tam olarak aynı kek.)
18. The cat that just walked by is the very same one that we saw yesterday. (Şimdi geçen kedi, dün gördüğümüz tam olarak aynı kedi.)
19. The pen that he is using is the very same one that he borrowed from me. (Kullandığı kalem, benden ödünç aldığı tam olarak aynı kalem.)