Thatched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thatched İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Thatched Nedir?

Thatched, “kamış, saz veya saman örgüsü ile kaplanmış” anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The cottage had a quaint thatched roof. (Kır evinin tuhaf bir kamış çatısı vardı.)
2. The village pub had a thatched roof that was in desperate need of repair. (Köy pub’ının çatısı acil tamire ihtiyaç duyan kamış örgülüydü.)
3. We stayed in a charming little cottage with a thatched roof. (Kamış örgülü şirin bir kulübede kaldık.)
4. The local museum was housed in a large building with a thatched roof. (Yerel müze, kamış örgülü büyük bir binada yer almaktaydı.)
5. The picturesque village was known for its thatched cottages. (Resim-perfect köyü kamış örgülü kulübeleriyle tanınırdı.)
6. The hotel had a thatched gazebo where guests could relax and enjoy the view. (Otelde misafirlerin dinlenebileceği ve manzaranın keyfini çıkarabileceği kamış örgülü bir çardak vardı.)
7. The thatched roofs gave the village a rustic charm. (Kamış örgülü çatılar köye rustik bir cazibe kattı.)
8. The old church had a beautiful thatched spire that towered over the surrounding countryside. (Eski kilisenin çevreleyen kırsal alanın üzerinde yükselen güzel bir kamış örgülü kulesi vardı.)
9. The cozy cottage with the thatched roof was the perfect place for a romantic getaway. (Kamış örgülü rahat kulübe romantik bir kaçış için mükemmel bir yerdi.)
10. The restaurant had a lovely outdoor seating area with a thatched canopy to provide shade. (Restoran, gölgelik sağlamak için kamış örgülü bir tenteye sahip güzel bir açık hava oturma alanına sahipti.)
11. The thatched roof of the barn was in need of repair. (Ahırın kamış örgülü çatısı tamir edilmeye ihtiyaç duyuyordu.)
12. The children played in the yard of the thatched-roof cottage. (Çocuklar kamış örgülü kulübenin bahçesinde oynadılar.)
13. The traditional houses in the village were all thatched. (Köydeki geleneksel evlerin hepsi kamış örgülüydü.)
14. The thatched-roof cottage was nestled in the heart of the forest. (Kamış örgülü kulübe ormanın kalbinde yer alıyordu.)
15. The farmer’s house had a sturdy thatched roof that had lasted

for decades. (Çiftçinin evi yıllarca dayanmış sağlam bir kamış örgülü çatıya sahipti.)
16. The cozy thatched-roof pub was a popular spot for locals and tourists alike. (Rahat kamış örgülü pub, yerliler ve turistler için popüler bir noktaydı.)

17. The picturesque village with its thatched cottages was a favorite subject for artists. (Kamış örgülü kulübeleriyle resim-perfect köy, sanatçılar için favori bir konuydu.)
18. The garden had a charming thatched gazebo where guests could enjoy tea and pastries. (Bahçede misafirlerin çay ve pasta keyfi yapabileceği şirin bir kamış örgülü çardak vardı.)
19. The thatched roofs provided excellent insulation and kept the houses cool in the summer and warm in the winter. (Kamış örgülü çatılar mükemmel bir yalıtım sağladı ve evleri yazın serin, kışın ise sıcak tuttu.)
20. The historic village had a row of thatched-roof cottages that had been preserved for centuries. (Tarihi köy, yüzyıllardır korunan kamış örgülü kulübelerin bir sırasına sahipti.)