Courageous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courageous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Courageous İle İlgili Cümleler (20 örnek)

Courageous, Türkçe anlamı cesur veya korkusuz olan bir sıfattır. İngilizce’de birçok farklı alanda kullanılır. İşte size 20 örnek cümle:

1. She was a courageous firefighter who saved many lives. (O, birçok hayat kurtaran cesur bir itfaiyeciydi.)
2. It takes a courageous person to speak up against injustice. (Haksızlığa karşı konuşmak cesur bir insan gerektirir.)
3. He showed courageous leadership in the face of adversity. (Zorluğa karşı cesur liderlik sergiledi.)
4. The soldier demonstrated courageous bravery during the battle. (Asker savaş sırasında cesur bir cesaret gösterdi.)
5. It was courageous of her to admit her mistake in front of everyone. (Herkesin önünde hatasını kabul etmek cesurdu.)
6. The mountaineer made a courageous decision to climb the dangerous peak. (Dağcı tehlikeli zirveye tırmanmak için cesur bir karar verdi.)
7. The team made a courageous effort to win the game. (Takım, maçı kazanmak için cesur bir çaba gösterdi.)
8. The young girl showed courageous determination to finish the race. (Genç kız yarışı bitirmek için cesur bir kararlılık gösterdi.)
9. It was courageous of him to stand up to the bully. (Zorbaya karşı durmak onun için cesurdu.)
10. The activists displayed courageous perseverance in their fight for justice. (Aktivistler adalet mücadelelerinde cesur bir azim sergilediler.)
11. The rescue worker made a courageous effort to save the stranded hikers. (Kurtarma çalışanı, mahsur kalmış yürüyüşçüleri kurtarmak için cesur bir çaba gösterdi.)
12. The teacher had the courageous task of confronting the student’s parents about their child’s behavior. (Öğretmen, öğrencinin davranışları hakkında velilerle yüzleşmek gibi cesur bir görevi vardı.)
13. The boxer showed courageous resilience after being knocked down in the ring. (Bokör, ringde nakavt olduktan sonra cesur bir direnç gösterdi.)
14. The astronaut demonstrated courageous bravery during the space mission. (Astronot uzay görevi sırasında cesur bir cesaret gösterdi.)
15. The activist made a courageous speech to inspire change. (Aktivist değişim için ilham vermek için cesur bir konuşma yaptı.)
16. The victim showed courageous strength in facing their abuser in court. (Kurban,

mahkemede saldırganlarına karşı cesur bir güç gösterdi.)
17. The athlete displayed courageous sportsmanship by helping their injured opponent. (Sporcu, yaralanmış rakibine yardım ederek cesur bir sporculuk sergiledi.)

18. The singer’s courageous performance inspired the audience. (Şarkıcının cesur performansı izleyicileri etkiledi.)
19. The journalist showed courageous integrity by reporting the truth. (Gazeteci, gerçeği bildirerek cesur bir dürüstlük gösterdi.)
20. The survivor’s courageous story gave hope to others. (Hayatta kalanın cesur hikayesi başkalarına umut verdi.)

Türkçe Karşılıklar:

• Cesur
• Korkusuz
• Yürekli
• Atılgan
• Cüretkâr
• Gözüpek
• Yiğit
• Kararlı
• Azimli
• Dirençli
• Cesaretli
• İnatçı
• Gururlu
• Faziletli
• Saygıdeğer
• Haklı
• Doğru
• Dürüst
• Onurlu
• Örnek