Tangential İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tangential İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tangential Nedir?

Tangential kelimesi, matematikte kullanılan bir terim olup, bir eğri veya yüzeyin bir noktasından geçen ve o noktada doğru olan çizgiye atıfta bulunur. Bu kelime ayrıca, konuyla ilgisi olmayan veya önemsiz bir konuya atıfta bulunmak için de kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. I was trying to focus on my work, but my colleague kept bringing up tangential topics. (İşime odaklanmaya çalışıyordum ama meslektaşım sürekli yan konulara değiniyordu.)
2. The speaker’s tangential remarks distracted the audience from the main topic. (Konuşmacının yan konuşmaları, dinleyicilerin ana konudan dikkatini dağıttı.)
3. Although tangential to the plot, the subplot added depth to the story. (Hikayenin konusuyla doğrudan ilgili olmasa da, alt hikaye hikayeye derinlik kattı.)
4. The teacher’s tangential comments confused the students. (Öğretmenin yanıltıcı yorumları öğrencileri kafalandırdı.)
5. The professor’s tangential examples helped clarify the complex concept. (Profesörün yan konu örnekleri karmaşık kavramı açıklamaya yardımcı oldu.)
6. The writer’s tangential musings added a personal touch to the article. (Yazarın yanıltıcı düşünceleri, makaleye kişisel bir dokunuş kattı.)
7. The tangential lines intersect at a right angle. (Yan doğrular dik açıyla kesişir.)
8. She went off on a tangential rant about politics. (Politika hakkında bir yan konuda konuşmaya başladı.)
9. The tangential details in the story distracted from the main plot. (Hikayede yan konu detayları ana konudan dikkati dağıttı.)
10. He tried to steer the conversation back to the main topic, but she kept bringing up tangential points. (Konuşmayı ana konuya geri yönlendirmeye çalıştı, ancak o yan konulara devam etti.)
11. The tangential information in the textbook was not necessary for the exam. (Ders kitabındaki yan bilgi, sınav için gerekli değildi.)
12. The artist’s tangential style made his work stand out from the others. (Sanatçının yanıltıcı tarzı, eserlerini diğerlerinden ayırdı.)
13. The reporter’s tangential question threw the interviewee off guard. (Muhabirin yanıltıcı sorusu, röportaj yapanı hazırlıksız yakaladı.)
14. The tangential scene in the movie added nothing to the plot. (Filmin yan konusu, konuya hiçbir şey katmadı.)
15. The scientist’s tangential hypothesis turned out to be correct. (Bilim adamının yanıltıcı hipotezi doğru çıktı.)
16. The tangential topic was briefly discussed before returning to the main point. (Yan konu kısaca tartışıldıktan sonra ana nokt

17. The tangential references in the book added depth to the author’s message. (Kitaptaki yan konu referansları yazarın mesajına derinlik kattı.)
18. The speaker’s tangential anecdotes were entertaining, but not relevant to the topic. (Konuşmacının yan konu anekdotları eğlenceliydi, ancak konuyla ilgili değildi.)
19. The tangential tangent of the curve at a given point is perpendicular to the radius at that point. (Verilen bir noktadaki eğrinin yan doğrusu o noktadaki yarıçapa dik açılır.)
20. The teacher encouraged the students to ask tangential questions to explore the topic further. (Öğretmen, öğrencilerin konuyu daha fazla keşfetmek için yan konu soruları sormasını teşvik etti.)