Make Somebody Pay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make Somebody Pay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Make Somebody Pay

Make Somebody Pay kelimesinin Türkçe anlamı “Birini cezalandırmak, birine ödetmek” olarak tanımlanabilir. Aşağıda, Make Somebody Pay kelimesinin kullanım örneklerini bulabilirsiniz:

  1. She promised to make him pay for cheating on her. (Onu aldattığı için cezalandırmayı vaat etti.)
  2. He was determined to make the thief pay for stealing his car. (Hırsızın arabasını çaldığı için cezalandırmaya kararlıydı.)
  3. The boss decided to make the employee pay for being late to work. (Patron işe geç kaldığı için çalışanı cezalandırmaya karar verdi.)
  4. She’ll make him pay for ruining her reputation. (Onun itibarını mahvettiği için onu cezalandıracak.)
  5. The company was fined heavily to make them pay for violating safety regulations. (Güvenlik düzenlemelerini ihlal ettiği için şirket ağır para cezası aldı.)
  6. He wanted to make his opponents pay for underestimating him. (Onu küçümsedikleri için rakiplerine ceza vermek istedi.)
  7. The government is determined to make the terrorists pay for their crimes. (Hükümet, teröristlerin suçları için cezalandırılmalarını kararlılıkla istiyor.)
  8. The coach threatened to make the team pay for their poor performance. (Koç, kötü performansları için takımı cezalandırmayı tehdit etti.)
  9. The victim’s family wants to make the murderer pay for his crime. (Kurbanın ailesi, katilin suçunu ödetmek istiyor.)
  10. The teacher made the students pay for their disruptive behavior in class. (Öğretmen, sınıfta rahatsız edici davranışları için öğrencileri cezalandırdı.)
  11. He’s going to make the company pay for breaching their contract. (Sözleşmeyi ihlal ettikleri için şirketi cezalandıracak.)
  12. The judge made the criminal pay for his actions by sentencing him to life in prison. (Yargıç, suçlarından dolayı suçluyu ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.)
  13. The mother wanted to make her child pay for breaking her favorite vase. (Annesi, en sevdiği vazosunu kırdığı için çocuğunu cezalandırmak istedi.)
  14. The company had to make a large settlement payment to make the affected customers pay for the damages. (Etkilenen müşterilerin zararlarını karşılamak için şirket büyük bir tazminat ödemek zorunda kaldı.)
  15. The coach made the player pay for his unsportsmanlike conduct during the game. (Koç, oyun sırasındaki tarzı dışı davranışları için oyuncuyu cezalandırdı.)
  16. The company had to make the competitors pay for stealing their trade secrets. (Ticari sırlarını çaldıkları için rakiplerini cez
  1. The government plans to make the polluters pay for the damage they have caused to the environment. (Hükümet, çevreye verdikleri zarar için kirleticileri cezalandırmayı planlıyor.)
  2. She wanted to make her ex-boyfriend pay for breaking her heart. (Eski sevgilisinin kalbini kırdığı için onu cezalandırmak istedi.)
  3. The boss threatened to make the employee pay for their mistake by firing them. (Patron, hatası için çalışanı işten çıkararak cezalandırmayı tehdit etti.)
  4. The company had to make a public apology to make their customers pay for their mistake. (Hatası için müşterilerini cezalandırmak için şirket kamu önünde özür dilemek zorunda kaldı.)

Overall, “make somebody pay” is a phrase that is often used to refer to the act of punishing or getting revenge on someone for something they have done wrong. It can be used in a variety of contexts, from personal relationships to business dealings and legal proceedings.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.