Takeout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Takeout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Takeout Nedir?

Takeout, yemeği restoran veya kafeden almak ve eve veya başka bir yere götürmek anlamına gelen bir terimdir.

Örnek cümleler:

  1. I’m too tired to cook tonight, let’s get some takeout. (Bu akşam yemek pişirmek için çok yorgunum, biraz dışarıdan yemek alalım.)
  2. Do you want to order takeout or go out to eat? (Takeout sipariş etmek mi yoksa dışarıda yemek mi yemek istersin?)
  3. I’m going to grab some takeout for lunch. (Öğle yemeği için biraz dışarıdan yemek alacağım.)
  4. She always gets takeout from that sushi place. (O, her zaman o sushi yerinden dışarıdan yemek alır.)
  5. The Chinese takeout place is closed on Mondays. (Çinli dışarıdan yemek yeri Pazartesi günleri kapalıdır.)
  6. I’m trying to save money, so I’m avoiding takeout this week. (Para biriktirmeye çalışıyorum, bu yüzden bu hafta dışarıdan yemek almaktan kaçınıyorum.)
  7. He picked up some takeout on his way home from work. (İşten eve dönerken biraz dışarıdan yemek aldı.)
  8. Can you call and order takeout for us, please? (Lütfen bizi arayıp dışarıdan yemek siparişi verebilir misin?)
  9. We had Chinese takeout for dinner last night. (Dün akşam yemeği için Çinli dışarıdan yemek yedik.)
  10. I love getting takeout on Friday nights. (Cuma geceleri dışarıdan yemek almaktan hoşlanırım.)
  11. I’m craving some Thai takeout. (Biraz Tay dışarıdan yemek yemek istiyorum.)
  12. She’s allergic to shellfish, so she can’t get takeout from the seafood place. (Deniz ürünleri alerjisi var, bu yüzden deniz ürünleri yeri dışarıdan yemek alamaz.)
  13. The restaurant doesn’t offer takeout during peak hours. (Restoran yoğun saatlerde dışarıdan yemek hizmeti sunmuyor.)
  14. We ordered takeout and watched a movie at home last night. (Dün gece dışarıdan yemek siparişi verip evde film izledik.)
  15. They have the best takeout pizza in town. (Şehirde en iyi dışarıdan pizza onlarda.)
  16. I forgot my lunch at home, so I had to get takeout. (Öğle yemeğimi evde unuttum, bu yüzden dışarıdan yemek almam gerekti.)
  17. I’m on a diet, so I can only get takeout from certain places. (Diyetteyim, bu yüzden yalnızca belirli yerlerden dışarıdan yemek alabilirim.)
  18. We decided to get takeout and have a picnic in the park. (Dışarıdan yemek alıp

parkta piknik yapmaya karar verdik.)
19. The takeout containers are usually made of plastic. (Dışarıdan yemek kapları genellikle plastikten yapılır.)

  1. I love trying different types of takeout from around the world. (Dünya çapındaki farklı dışarıdan yemek türlerini denemeyi seviyorum.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.