Takeout İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Takeout Nedir?
Takeout, yemeği restoran veya kafeden almak ve eve veya başka bir yere götürmek anlamına gelen bir terimdir.
Örnek cümleler:
- I’m too tired to cook tonight, let’s get some takeout. (Bu akşam yemek pişirmek için çok yorgunum, biraz dışarıdan yemek alalım.)
- Do you want to order takeout or go out to eat? (Takeout sipariş etmek mi yoksa dışarıda yemek mi yemek istersin?)
- I’m going to grab some takeout for lunch. (Öğle yemeği için biraz dışarıdan yemek alacağım.)
- She always gets takeout from that sushi place. (O, her zaman o sushi yerinden dışarıdan yemek alır.)
- The Chinese takeout place is closed on Mondays. (Çinli dışarıdan yemek yeri Pazartesi günleri kapalıdır.)
- I’m trying to save money, so I’m avoiding takeout this week. (Para biriktirmeye çalışıyorum, bu yüzden bu hafta dışarıdan yemek almaktan kaçınıyorum.)
- He picked up some takeout on his way home from work. (İşten eve dönerken biraz dışarıdan yemek aldı.)
- Can you call and order takeout for us, please? (Lütfen bizi arayıp dışarıdan yemek siparişi verebilir misin?)
- We had Chinese takeout for dinner last night. (Dün akşam yemeği için Çinli dışarıdan yemek yedik.)
- I love getting takeout on Friday nights. (Cuma geceleri dışarıdan yemek almaktan hoşlanırım.)
- I’m craving some Thai takeout. (Biraz Tay dışarıdan yemek yemek istiyorum.)
- She’s allergic to shellfish, so she can’t get takeout from the seafood place. (Deniz ürünleri alerjisi var, bu yüzden deniz ürünleri yeri dışarıdan yemek alamaz.)
- The restaurant doesn’t offer takeout during peak hours. (Restoran yoğun saatlerde dışarıdan yemek hizmeti sunmuyor.)
- We ordered takeout and watched a movie at home last night. (Dün gece dışarıdan yemek siparişi verip evde film izledik.)
- They have the best takeout pizza in town. (Şehirde en iyi dışarıdan pizza onlarda.)
- I forgot my lunch at home, so I had to get takeout. (Öğle yemeğimi evde unuttum, bu yüzden dışarıdan yemek almam gerekti.)
- I’m on a diet, so I can only get takeout from certain places. (Diyetteyim, bu yüzden yalnızca belirli yerlerden dışarıdan yemek alabilirim.)
- We decided to get takeout and have a picnic in the park. (Dışarıdan yemek alıp
parkta piknik yapmaya karar verdik.)
19. The takeout containers are usually made of plastic. (Dışarıdan yemek kapları genellikle plastikten yapılır.)
- I love trying different types of takeout from around the world. (Dünya çapındaki farklı dışarıdan yemek türlerini denemeyi seviyorum.)
Hemen Yorum Yaz