Tail Gater İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tail Gater İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Tail Gater Nedir?

Tail gater, araç kullanımında arkadan yaklaşan araçların güvenli takip mesafesini ihlal ettiği sürücüye verilen isimdir. Bu sürücüler, trafiğin seyrini tehlikeye atarak önlerindeki aracın arkasına çok yakın takip ederler.

Örnek cümleler:

  1. The tail gater was driving so close to my car that I couldn’t see their headlights.
    (Tail gater aracımın arkasına o kadar yakın sürüyordu ki farlarını göremiyordum.)

  2. You should always maintain a safe distance from the vehicle in front of you and never become a tail gater.
    (Önündeki araçtan her zaman güvenli bir mesafe tutmalısın ve hiçbir zaman tail gater olmamalısın.)

  3. The tail gater was honking at me to get out of the way, even though I was already driving over the speed limit.
    (Tail gater, hız sınırının üzerinde bile olsam yolundan çekilmem için bana korna çalıyordu.)

  4. Tail gaters are not only breaking the law, but also putting themselves and other drivers at risk.
    (Tail gater’lar sadece yasayı çiğnemekle kalmaz, aynı zamanda kendilerini ve diğer sürücüleri de riske atarlar.)

  5. I had to slam on the brakes because the tail gater behind me was driving so recklessly.
    (Arkamda tail gater olduğu için frenlere birden basmak zorunda kaldım çünkü çok dikkatsiz sürüyorlardı.)

  6. The tail gater’s aggressive driving behavior caused a chain reaction of braking and swerving among the cars ahead of them.
    (Tail gater’ın agresif sürüş davranışı, önlerindeki arabalar arasında frenleme ve savrulma zincirleme etkisi yarattı.)

  7. Tail gaters are more likely to cause accidents and should be avoided at all costs.
    (Tail gater’lar daha fazla kaza yapma eğilimindedirler ve her türlü maliyete karşın kaçınılmalıdırlar.)

  8. The tail gater behind me was so close that I could see the expression on their face in my rearview mirror.
    (Arkamdaki tail gater o kadar yakındı ki, arka dikiz aynamda yüz ifadelerini görebiliyordum.)

  9. Don’t be a tail gater – give the car in front of you plenty of space to avoid a collision.
    (Tail gater olmayın – çarpışmayı önlemek için önündeki araca bolca mesafe bırakın.)

  10. Tail gaters are not only a nuisance on the road, but they also cause stress and anxiety for other drivers.
    (Tail gater’lar yolda sadece bir sorun olmaz, aynı zamanda diğer sürücüler için stres ve kaygı yaratırlar.)

  11. The tail gater was so close to my bumper that I could feel their breath on my neck.
    (Tail gater arac

ımın tam arkasına o kadar yakındı ki, boynumda nefeslerini hissedebiliyordum.)

  1. Tail gaters are a common problem during rush hour traffic and can cause unnecessary delays and accidents.
    (Tail gater’lar yoğun saatlerde sıkça karşılaşılan bir sorundur ve gereksiz gecikmelere ve kazalara neden olabilirler.)

  2. The tail gater behind me was flashing their high beams and driving aggressively, even though I was already going over the speed limit.
    (Arkamdaki tail gater yüksek farlarını yakıp agresif bir şekilde sürüyordu, hız sınırının üzerinde bile olsam.)

  3. Tail gaters are not only endangering themselves and others on the road, but they’re also setting a bad example for other drivers.
    (Tail gater’lar sadece kendilerini ve diğer sürücüleri yolda tehlikeye atmakla kalmazlar, aynı zamanda diğer sürücüler için kötü bir örnek oluştururlar.)

  4. The tail gater was so close that I couldn’t see their license plate in my rearview mirror.
    (Tail gater aracımın arkasına o kadar yakındı ki, arka dikiz aynamda plakasını bile göremiyordum.)

  5. Tail gaters should remember that the car in front of them may need to brake suddenly, and they should leave enough space to avoid a collision.
    (Tail gater’lar önlerindeki aracın aniden fren yapması gerekebileceğini hatırlamalı ve çarpışmayı önlemek için yeterli mesafe bırakmalıdırlar.)

  6. The tail gater behind me was tailgating so closely that I was afraid they might rear-end me.
    (Arkamdaki tail gater o kadar yakından takip ediyordu ki, arkadan çarpma korkusuyla içim ürperiyordu.)

  7. Tail gaters are often in a hurry and may think they can save time by driving aggressively, but this is a dangerous misconception.
    (Tail gater’lar genellikle acele ediyor olabilirler ve agresif sürüşle zaman kazanabileceklerini düşünebilirler, ancak bu tehlikeli bir yanılgıdır.)

  8. The tail gater behind me was so close that I could see their reflection in my rearview mirror.
    (Arkamdaki tail gater o kadar yakındı ki, arka dikiz aynamda yansımalarını görebiliyordum.)

  9. Remember, being a tail gater doesn’t make you a better driver – it only puts yourself and others at risk.
    (Unutmayın, tail gater olmak sizi daha iyi bir sürücü yapmaz – sadece kendinizi ve diğerlerini riske atar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.