Magnanimity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnanimity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Magnanimity (Büyüklük, Yüce Gönüllülük) Nedir?

Magnanimity, büyük düşüncelere, yüce gönüllülüğe ve cömertliğe sahip olma durumudur. Bir kişinin, kendisine yapılan hataları bağışlamak ve hoşgörü göstermek için gerekli olan yüksek bir düzeydeki kaliteye sahip olmasıdır.

Örnek Cümleler:

1. She showed great magnanimity by forgiving her friend’s mistake. (Arkadaşının hatasını affederek büyük bir yüce gönüllülük gösterdi.)
2. The magnanimity of the king was appreciated by his people. (Kralın büyüklüğü halkı tarafından takdir edildi.)
3. His magnanimity in the face of adversity was remarkable. (Zorluklarla karşılaştığında gösterdiği yüce gönüllülük dikkat çekiciydi.)
4. The team captain’s magnanimity inspired his teammates to work harder. (Takım kaptanının büyüklüğü, takım arkadaşlarını daha sıkı çalışmaya teşvik etti.)
5. Magnanimity is an admirable quality in a leader. (Liderde hayranlık uyandıran bir nitelik olan büyüklük.)
6. She had the magnanimity to apologize for her mistake. (Hatayı kabul etmek için yüce gönüllülüğü vardı.)
7. His magnanimity won over even his fiercest critics. (En sert eleştirmenlerini bile kazanan büyüklüğü.)
8. Magnanimity is often seen as a sign of true strength. (Büyüklük genellikle gerçek gücün bir işareti olarak görülür.)
9. The magnanimity of the philanthropist was evident in his generous donations. (Hayırseverin büyüklüğü, cömert bağışlarıyla belirgindi.)
10. The teacher’s magnanimity towards her students earned their respect. (Öğretmenin öğrencilerine karşı gösterdiği yüce gönüllülük saygılarını kazandı.)
11. His magnanimity in victory impressed his opponents. (Zaferde gösterdiği büyüklük rakiplerini etkiledi.)
12. Magnanimity is an essential quality in maintaining healthy relationships. (Sağlıklı ilişkileri sürdürmek için temel bir nitelik olan büyüklük.)
13. The magnanimity of the peace negotiators helped bring an end to the conflict. (Barış müzakerecilerinin büyüklüğü, çatışmanın sona ermesine yardımcı oldu.)
14. She had the magnanimity to share her success with others. (Başarısını başkalarıyla paylaşmak için yüce gönüllülüğü vardı.)
15. The magnanimity of the charity organization was evident in their tireless efforts to help others. (Hayır kur

16. The athlete’s magnanimity towards her competitors earned her admiration from all. (Sporcu, rakiplerine karşı gösterdiği yüce gönüllülükten dolayı herkes tarafından takdir edildi.)
17. His magnanimity in admitting his mistakes earned him respect from his colleagues. (Hatalarını kabul etmedeki büyüklüğü, meslektaşlarından saygı kazandırdı.)
18. Magnanimity is not a sign of weakness, but rather a sign of strength. (Büyüklük zayıflık değil, tam tersine güçlülük işaretidir.)
19. The magnanimity of the CEO in taking responsibility for the company’s failure was admirable. (CEO’nun şirketin başarısızlığından sorumlu olma konusundaki büyüklüğü hayranlık uyandırdı.)
20. Magnanimity is an important quality to cultivate in oneself for personal growth and development. (Kişisel büyüme ve gelişim için kendinde yetiştirmesi gereken önemli bir nitelik olan büyüklük.)