Swirl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swirl İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swirl Nedir?

Swirl, sarmal şeklinde bir hareket veya desen ifade eden İngilizce bir kelime olarak kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The ice cream was topped with a swirl of whipped cream. (Dondurma, çırpılmış kremayla süslenmişti.)
2. The dancers moved in a graceful swirl across the stage. (Dansçılar, sahnenin üzerinde zarif bir sarmal şeklinde hareket ettiler.)
3. A swirl of dust rose up as the truck drove away. (Kamyon uzaklaştıkça bir toz bulutu yükseldi.)
4. The artist used a paintbrush to create a swirl of colors on the canvas. (Sanatçı, tuvalda renklerin bir sarmalını oluşturmak için bir fırça kullandı.)
5. The wind caused a swirl of leaves to dance in the air. (Rüzgar, havada dans eden yaprakların bir sarmalını oluşturdu.)
6. She watched the swirl of water as it went down the drain. (Su, giderde aşağıya doğru akarken onun bir sarmalını izledi.)
7. The skirt had a beautiful swirl when she twirled around. (Eteği, etrafında döndüğünde güzel bir sarmal oluşturuyordu.)
8. The coffee was decorated with a swirl of chocolate syrup. (Kahve, çikolata şurubuyla süslenmişti.)
9. The tornado left a swirl of destruction in its wake. (Tornado, ardında yıkımın bir sarmalını bıraktı.)
10. The car drove through a swirl of snowflakes. (Araba, kar tanelerinin bir sarmalından geçti.)
11. The leaves created a beautiful swirl on the ground. (Yapraklar, yerde güzel bir sarmal oluşturdu.)
12. The smoke from the fire rose up in a swirl. (Yangından çıkan duman bir sarmal şeklinde yükseldi.)
13. She used her finger to create a swirl in the frosting on the cake. (Kremalı pastadaki süslemeyi bir sarmal oluşturmak için parmağıyla yaptı.)
14. The hairdresser added a swirl of curls to her hair. (Kuaför, saçına bir sarmal şeklinde kıvrımlar ekledi.)
15. The pattern on the carpet was a swirl of blues and greens. (Halının deseni, mavi ve yeşilin bir sarmalından oluşuyordu.)
16. The skater spun in a perfect swirl on the ice. (Patenli kaykaycı, buzun üzerinde mükemmel bir sarmal şeklinde döndü.)
17. The hot air balloon rose up in a swirl of colors. (Sıcak hava balonu, renklerin bir sarmalında yükseldi.)
18. The storm created a swirl of waves in the ocean. (Fırtına, okyanusta bir dalga sarmalı oluşturdu.)
19. The artwork featured a mesmerizing swirl of lines and shapes

. (Sanat eseri, çizgilerin ve şekillerin büyüleyici bir sarmalını sergiliyordu.)
20. The cream in the soup formed a beautiful swirl when it was stirred. (Çorbadaki krema, karıştırıldığında güzel bir sarmal oluşturdu.)