Swindle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Swindle: Dolandırıcılık, hile, aldatmaca
- He swindled his friend out of $500.
(O, arkadaşını 500 dolar dolandırdı.) - The company was accused of swindling its customers.
(Şirket, müşterilerini dolandırmakla suçlandı.) - She was swindled by an online scam.
(O, çevrimiçi bir dolandırıcılıkla dolandırıldı.) - The salesman tried to swindle me into buying a faulty product.
(Satıcı, bana arızalı bir ürün almaya kandırmaya çalıştı.) - He used a fake identity to swindle the elderly couple.
(O, yaşlı çifti dolandırmak için sahte bir kimlik kullandı.) - The politician was caught in a swindle involving bribes.
(Siyasetçi, rüşvetlerle ilgili bir dolandırıcılıkta yakalandı.) - They swindled investors out of millions of dollars.
(Olarak, yatırımcıları milyonlarca dolar dolandırdılar.) - The con artist was skilled at swindling people.
(Sahtekar, insanları dolandırmada yetenekliydi.) - She fell victim to a swindle involving fake lottery tickets.
(O, sahte piyango biletleriyle ilgili bir dolandırıcılık kurbanı oldu.) - He was arrested for attempting to swindle a wealthy businessman.
(O, zengin bir iş adamını dolandırmaya çalıştığı için tutuklandı.) - The bank teller was fired for participating in a swindle.
(Banka memuru, bir dolandırıcılığa katıldığı için işten çıkarıldı.) - The swindle involved fake investment opportunities.
(Dolandırıcılık, sahte yatırım fırsatlarını içeriyordu.) - He was accused of swindling his way into a high-paying job.
(O, yüksek ücretli bir işe dolandırarak girdiği iddia edildi.) - She was swindled by a smooth-talking con artist.
(O, pürüzsüz konuşan bir sahtekar tarafından dolandırıldı.) - The scam artist used a variety of swindling techniques.
(Dolandırıcı sanatçı, çeşitli dolandırıcılık teknikleri kullandı.) - The company’s CEO was involved in a massive swindle.
(Şirketin CEO’su, büyük bir dolandırıcılığın içindeydi.) - The swindle was discovered after an investigation by the police.
(Dolandırıcılık, polis tarafından yapılan bir araştırmanın ardından keşfedildi.) - The elderly woman was a frequent target of swindlers.
(Yaşlı kadın, dolandırıcı
- The victims of the swindle were promised high returns on their investments.
(Dolandırıcılık mağdurlarına yatırımlarından yüksek getiriler vaat edildi.) - He felt ashamed after realizing he had been involved in a swindle.
(O, bir dolandırıcılığın içinde olduğunu fark ettikten sonra utanç duydu.)
Note: It is important to remember that swindling is illegal and unethical. Always be cautious and do your research before making any financial transactions or investments.
Hemen Yorum Yaz