Sweetly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sweetly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sweetly (Tatlı bir şekilde)

Sweetly kelimesi, tatlı bir şekilde anlamına gelir. Bu kelime, birçok farklı konuda kullanılabilir. Aşağıda, sweetly kelimesinin örnek cümlelerde kullanımı verilmiştir:

1. She smiled sweetly at her friend. (O, arkadaşına tatlı bir şekilde gülümsedi.)
2. The birds sang sweetly in the garden. (Kuşlar bahçede tatlı bir şekilde öttü.)
3. He spoke sweetly to his daughter. (O, kızına tatlı bir şekilde konuştu.)
4. The baby slept sweetly in her crib. (Bebek beşiğinde tatlı bir şekilde uyudu.)
5. The flowers smelled sweetly in the breeze. (Çiçekler esintide tatlı bir şekilde koktu.)
6. She played the piano sweetly for her guests. (O, misafirleri için tatlı bir şekilde piyano çaldı.)
7. The ice cream tasted sweetly on a hot day. (Sıcak bir günde dondurma tatlı bir şekilde tadıldı.)
8. The couple danced sweetly together under the moonlight. (Çift ayışığında tatlı bir şekilde birlikte dans etti.)
9. The kitten purred sweetly while being petted. (Kedi okşanırken tatlı bir şekilde mırıldandı.)
10. The old woman smiled sweetly at the children playing in the park. (Yaşlı kadın, parkta oynayan çocuklara tatlı bir şekilde gülümsedi.)
11. The sun set sweetly over the horizon. (Güneş ufukta tatlı bir şekilde battı.)
12. She sang sweetly in the choir. (O, koroda tatlı bir şekilde şarkı söyledi.)
13. The cookies tasted sweetly and melted in her mouth. (Kurabiyeler tatlı bir şekilde tadıldı ve ağızda eridi.)
14. The little girl hugged her teddy bear sweetly. (Küçük kız ayıcıkını tatlı bir şekilde sarıldı.)
15. The young couple looked sweetly into each other’s eyes. (Genç çift birbirlerinin gözlerine tatlı bir şekilde baktı.)
16. The scent of the roses filled the air sweetly. (Güllerin kokusu tatlı bir şekilde havayı doldurdu.)
17. The children sang sweetly together in the school choir. (Çocuklar okul korosunda tatlı bir şekilde birlikte şarkı söylediler.)
18. The puppy wagged its tail sweetly when its owner came home. (Köpek sahibi eve geldiğinde tatlı bir şekilde kuyruğunu salladı.)
19. The young girl blushed sweetly when she was complimented. (Genç kız övüldüğünde tatlı bir şekilde kızardı.)
20. The sunset over the ocean was a sweetly beautiful sight. (Denizdeki günbatımı tatlı bir şekilde güzel bir manzaraydı.)

21. The scent of freshly baked bread filled the kitchen sweetly. (Taze pişmiş ekmek kokusu tatlı bir şekilde mutfakta yayıldı.)
22. The old man smiled sweetly at the memories of his youth. (Yaşlı adam, gençliğine dair anılara tatlı bir şekilde gülümsedi.)
23. The little boy hugged his mother sweetly before going to bed. (Küçük çocuk, yatmadan önce annesini tatlı bir şekilde sarıldı.)
24. The bride and groom kissed sweetly under the wedding arch. (Gelin ve damat, düğün çerçevesi altında tatlı bir şekilde öpüştü.)
25. The candy tasted sweetly and melted in her mouth. (Şeker tatlı bir şekilde tadıldı ve ağızda eridi.)
26. The wind chimes sounded sweetly in the breeze. (Rüzgar çanları esintide tatlı bir şekilde çaldı.)
27. The couple held hands sweetly as they walked along the beach. (Çift, plajda yürürken tatlı bir şekilde el ele tutuştular.)
28. The little girl sang sweetly to her dolls. (Küçük kız bebeklerine tatlı bir şekilde şarkı söyledi.)
29. The scent of lavender filled the air sweetly. (Lavanta kokusu tatlı bir şekilde havayı doldurdu.)
30. The old couple smiled sweetly at each other as they sat on the park bench. (Yaşlı çift, park bankında otururken birbirlerine tatlı bir şekilde gülümsediler.)