Lower İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lower İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Lower Nedir?


Lower, Türkçe’de “daha düşük” veya “daha aşağı” anlamına gelen bir sıfat veya zarf olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. My house is located in the lower part of the city. (Evim şehrin daha alt kısmında bulunuyor.)
  2. She always puts the heavier items on the lower shelves. (O, her zaman daha ağır nesneleri daha aşağı raflara koyar.)
  3. The lower your income, the more likely you are to qualify for financial aid. (Geliriniz ne kadar düşük olursa, finansal yardım için o kadar uygun olursunuz.)
  4. He suffered a lower back injury from lifting heavy boxes. (Ağır kutuları kaldırmaktan dolayı alt sırt bölgesinde bir yaralanma geçirdi.)
  5. The lower the temperature, the slower the chemical reaction. (Sıcaklık ne kadar düşük olursa, kimyasal reaksiyon o kadar yavaş olur.)
  6. The lower floors of the building are used for retail space. (Binaların daha alt katları perakende alanları için kullanılır.)
  7. Her grades are in the lower percentile compared to her classmates. (Sınıf arkadaşlarına kıyasla onun notları daha düşük yüzdelik diliminde.)
  8. The river flows through the lower part of the valley. (Nehir vadisinin daha alçak kısmından akar.)
  9. He suffered from a lower respiratory infection. (Alt solunum yolu enfeksiyonu geçirdi.)
  10. The lower the price, the more customers will be interested. (Fiyat ne kadar düşük olursa, o kadar çok müşteri ilgilenecek.)
  11. The lower the altitude, the denser the air. (Rakım ne kadar düşük olursa, hava o kadar yoğun olur.)
  12. The lower levels of the parking garage are reserved for employees only. (Park garajının daha alt seviyeleri sadece çalışanlar için ayrılmıştır.)
  13. The lower the interest rate, the less you will pay in interest. (Faiz oranı ne kadar düşük olursa, faiz olarak ödeyeceğiniz miktar da o kadar az olur.)
  14. The lower the hemline, the more conservative the outfit. (Etek boyu ne kadar düşük olursa, giyim o kadar muhafazakar olur.)
  15. She always sits in the lower row of the theater for a better view. (Daha iyi bir görüş açısı için her zaman tiyatronun daha alt sırasında oturur.)
  16. The lower the humidity, the easier it is to breathe. (Nem ne kadar düşük olursa, nefes almak o kadar kolay olur.)
  17. The lower deck of the boat is where the cargo is stored. (Teknenin daha alt güvertesi yükün depolandığı yerdir.)
  18. His job title was changed from upper management to lower management. (İş unvanı üst yönetimden alt yönetim olarak değiştirildi.)
  19. The lower the frequency, the longer the wavelength
  1. The lower weight limit for this ride is 100 pounds. (Bu gezintinin alt ağırlık sınırı 100 pounddur.)

(Türkçe karşılıkların yanı sıra, örnek cümlelerin İngilizcesi kalın ve mavi olarak yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.