Swallow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swallow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Swallow Nedir?

Swallow İngilizce bir fiil olup, çiğneyerek ağızdan yutma eylemini ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. I always swallow my pills with water. (Ben her zaman haplarımı su ile yutarım.)
  2. The bird swallowed the insect whole. (Kuş böceği bütün olarak yuttu.)
  3. She had to swallow her pride and apologize. (O, gururunu yutmak ve özür dilemek zorunda kaldı.)
  4. He swallowed his anger and walked away. (O, öfkesini yuttu ve uzaklaştı.)
  5. She had a hard time swallowing the bitter truth. (O, acı gerçeği yutmakta zorlandı.)
  6. The audience was amazed to see the sword swallower. (Izleyiciler kılıç yutanı gördüklerinde şaşırdılar.)
  7. I cannot swallow this big pill. (Bu büyük hapı yutamıyorum.)
  8. The river swallows up the small stream. (Nehir küçük akarsuyu yutar.)
  9. He had to swallow his disappointment and keep working. (O, hayal kırıklığını yutmak zorunda kaldı ve çalışmaya devam etti.)
  10. The medicine is easier to swallow with a glass of milk. (İlaç süt ile daha kolay yutulur.)
  11. He swallowed his fear and jumped out of the plane. (O, korkusunu yuttu ve uçaktan atladı.)
  12. The company was swallowed by a bigger corporation. (Şirket daha büyük bir şirket tarafından satın alındı.)
  13. She had to swallow the fact that she didn’t get the job. (O, işi alamadığı gerçeğini kabullenmek zorunda kaldı.)
  14. The cat swallowed the mouse in one gulp. (Kedi, fareyi tek seferde yuttu.)
  15. She tried to swallow her tears but couldn’t. (O, gözyaşlarını yutmaya çalıştı ama başaramadı.)
  16. The ocean swallowed the ship during the storm. (Fırtına sırasında okyanus gemiyi yuttu.)
  17. The singer had to swallow her nervousness and perform on stage. (Şarkıcı heyecanını yutmak zorunda kaldı ve sahnede performans sergiledi.)
  18. The building was swallowed by flames. (Bina alevler tarafından yutuldu.)
  19. The company had to swallow the loss and move on. (Şirket kaybı yutmak zorunda kaldı ve devam etmek için harekete geçti.)
  20. The snake swallowed the mouse whole. (Yılan fareyi bütün olarak yuttu.)

Bu örnek cümlelerde “swallow” fiili çeşitli anlamlarıyla kullanılmıştır. Ağızdan yutma eylemi dışında, bir şeyi kabullenmek, büyük bir şirket tarafından satın alınmak veya doğayla ilgili olaylar gibi farklı kullanımları da vardır.

Phrasal Verbs ile Swallow Kullanımı:

Swallow fiili, bazı phrasal verb’lerle birlikte kullanılarak farklı anlamlar kazanır. İşte bazı örnekler:

  1. swallow up: Tamamen yutmak veya yutkunmak anlamında kullanılır.

Örnek: The quicksand swallowed up the car. (Hızlı kum tuzu arabayı yuttu.)

  1. swallow down: Ağızda veya boğazda zorlanarak yutmak anlamında kullanılır.

Örnek: He swallowed down the cough syrup. (Öksürük şurubunu zorlanarak yuttu.)

  1. swallow one’s words: Söylenen sözleri geri almak veya kabul etmemek anlamında kullanılır.

Örnek: She realized she was wrong and had to swallow her words. (O yanlış olduğunu anladı ve söylediği sözleri geri almaya mecbur kaldı.)

  1. swallow pride: Gururu yutmak veya altta kalmak anlamında kullanılır.

Örnek: He had to swallow his pride and apologize. (O, gururunu yutmak ve özür dilemek zorunda kaldı.)

  1. swallow up costs: Masrafları üstlenmek veya masrafların altında ezilmek anlamında kullanılır.

Örnek: The unexpected expenses swallowed up all of his savings. (Beklenmeyen harcamalar tüm birikimini yuttu.)

  1. swallow hard: Sıkıntı veya utanç hissiyle boğuşmak anlamında kullanılır.

Örnek: She had to swallow hard and admit her mistake. (O, zorlukla yutkunarak hatasını kabul etmek zorunda kaldı.)

Özet

Bu yazıda “swallow” fiilinin ne anlama geldiğini açıkladık ve kullanımına dair örnek cümleler vererek phrasal verb’lerle birlikte kullanımına da değindik. Bu örnekler, “swallow” fiilinin farklı bağlamlarda kullanılabileceğini ve çeşitli anlamlar taşıdığını gösterdi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.