Surreal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Surreal İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Surreal

Surreal kelimesinin Türkçe anlamı “gerçeküstü” veya “sürrealist” anlamına gelmektedir. Bu kelime özellikle sanat ve edebiyat alanlarında kullanılmaktadır.

  1. The surreal paintings of Salvador Dali are famous all over the world. (Salvador Dali’nin gerçeküstü resimleri dünya çapında ünlüdür.)
  2. The movie was so surreal that it felt like a dream. (Film o kadar gerçeküstüydü ki rüya gibi hissettirdi.)
  3. The surreal atmosphere of the abandoned building gave me chills. (Terk edilmiş binanın gerçeküstü atmosferi beni ürküttü.)
  4. The novel was full of surreal imagery and symbolism. (Roman gerçeküstü imgeler ve sembollerle doluydu.)
  5. The surrealist movement in art was influenced by Freudian psychology. (Sanattaki sürrealist hareket Freudcu psikoloji tarafından etkilendi.)
  6. The surreal landscape of the desert was both beautiful and eerie. (Çölün gerçeküstü manzarası hem güzel hem de ürkütücüydü.)
  7. The artist created a surreal sculpture out of recycled materials. (Sanatçı geri dönüştürülmüş malzemelerden gerçeküstü bir heykel yarattı.)
  8. The surrealistic film challenged the viewer’s perceptions of reality. (Gerçeküstü film izleyicinin gerçeklik algısını sınadı.)
  9. The writer used surrealistic elements to convey a sense of confusion and disorientation. (Yazar, kafa karışıklığı ve oryantasyon hissi vermek için gerçeküstü öğeler kullandı.)
  10. The surreal quality of the dream made it hard to distinguish between reality and imagination. (Rüyanın gerçeküstü niteliği, gerçeklik ve hayal gücü arasındaki farkı ayırt etmeyi zorlaştırdı.)
  11. The surrealist artist was known for his bizarre and unconventional creations. (Sürrealist sanatçı, tuhaf ve sıradışı eserleriyle tanınırdı.)
  12. The surrealistic novel was difficult to understand, but it left a lasting impression on me. (Gerçeküstü roman anlaşılması zordu, ama üzerimde kalıcı bir etki bıraktı.)
  13. The filmmaker used surrealistic imagery to explore the subconscious mind. (Yapımcı, bilinçaltını keşfetmek için gerçeküstü imgeler kull
  1. The surrealistic play challenged traditional theatrical conventions. (Gerçeküstü oyun, geleneksel tiyatro kurallarına meydan okudu.)
  2. The artist’s surrealistic style was influenced by his experiences with drugs. (Sanatçının gerçeküstü tarzı uyuşturucu deneyimlerinden etkilendi.)
  3. The surrealistic landscape painting was full of unexpected juxtapositions. (Gerçeküstü manzara resmi beklenmedik karşıtlıklarla doluydu.)
  4. The writer used surrealistic imagery to convey the characters’ inner turmoil. (Yazar, karakterlerin iç çekişmelerini anlatmak için gerçeküstü imgeler kullandı.)
  5. The surrealistic elements in the film added to its dreamlike quality. (Filmin gerçeküstü öğeleri, rüya gibi niteliğine katkıda bulundu.)
  6. The artist’s use of bright colors in his surrealistic paintings created a sense of whimsy and playfulness. (Sanatçının gerçeküstü resimlerinde canlı renkler kullanması, bir neşe ve oyunculuk hissi yarattı.)
  7. The surrealistic sculpture was a strange and unsettling presence in the art gallery. (Gerçeküstü heykel, sanat galerisinde tuhaf ve rahatsız edici bir varlıktı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.