Suppress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suppress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Supress kelimesi ne anlama gelir?

Supress kelimesi “bastırmak, engellemek, yok etmek” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

  1. The government is trying to suppress the freedom of the press.

    Türkçe karşılığı: Hükümet, basın özgürlüğünü engellemeye çalışıyor.

  2. He had to suppress a smile when his boss said something funny.

    Türkçe karşılığı: Patronu bir şey komik söylediğinde gülümsemesini bastırmak zorunda kaldı.

  3. The medication can help to suppress your appetite.

    Türkçe karşılığı: İlaç iştahınızı bastırmaya yardımcı olabilir.

  4. The police tried to suppress the protests with tear gas.

    Türkçe karşılığı: Polis gösterileri göz yaşartıcı gaz ile bastırmaya çalıştı.

  5. She couldn’t suppress a yawn during the boring lecture.

    Türkçe karşılığı: Sıkıcı ders sırasında bir esnemesini engelleyemedi.

  6. The company tried to suppress information about the product’s defects.

    Türkçe karşılığı: Şirket, ürünün kusurları hakkındaki bilgileri gizlemeye çalıştı.

  7. The rebels tried to suppress the government’s army.

    Türkçe karşılığı: İsyancılar hükümet ordusunu yok etmeye çalıştı.

  8. He had to suppress his anger when his coworker made a mistake.

    Türkçe karşılığı: İş arkadaşı bir hata yaptığında öfkesini bastırmak zorunda kaldı.

  9. The athlete used drugs to suppress pain during the competition.

    Türkçe karşılığı: Sporcu yarışma sırasında ağrıyı bastırmak için ilaç kullandı.

  10. The government tried to suppress information about the disaster.

    Türkçe karşılığı: Hükümet, felaketle ilgili bilgileri gizlemeye çalıştı.

  11. She had to suppress a scream when she saw the spider.

    Türkçe karşılığı: Örümceği görünce bir çığlık atmayı bastırmak zorunda kaldı.

  12. =”color:blue”>The company was able to suppress the competition by offering lower prices.

    Türkçe karşılığı: Şirket, daha düşük fiyatlar sunarak rekabeti bastırmayı başardı.

  13. The teacher had to suppress a laugh at the student’s silly answer.

    Türkçe karşılığı: Öğretmen, öğrencinin saçma cevabına gülümsemesini bastırmak zorunda kaldı.

  14. The police were able to suppress the riot before it got out of control.

    Türkçe karşılığı: Polis kontrol dışına çıkmadan önce isyanı bastırmayı başardı.

  15. The medication can be used to suppress allergies.

    Türkçe karşılığı: İlaç alerjileri bastırmak için kullanılabilir.

  16. The dictator tried to suppress all forms of dissent.

    Türkçe karşılığı: Diktatör, tüm muhalefet türlerini bastırmaya çalıştı.

  17. The company tried to suppress negative reviews of its product.

    Türkçe karşılığı: Şirket, ürünüyle ilgili olumsuz yorumları bastırmaya çalıştı.

  18. He tried to suppress his nervousness before the job interview.

    Türkçe karşılığı: İş görüşmesinden önce gerginliğini bastırmaya çalıştı.

  19. The government tried to suppress the use of certain drugs.

    Türkçe karşılığı: Hükümet, belirli ilaçların kullanımını engellemeye çalıştı.

  20. The company tried to suppress information about its financial problems.

    Türkçe karşılığı: Şirket, mali sorunları hakkındaki bilgileri gizlemeye çalıştı.

  21. The soldiers were able to suppress the enemy’s attack.

    Türkçe karşılığı: Askerler düşman saldırısını bastırmayı başardı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.