Suppress İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Supress kelimesi ne anlama gelir?
Supress kelimesi “bastırmak, engellemek, yok etmek” gibi anlamlara gelir.
Örnek cümleler:
-
The government is trying to suppress the freedom of the press.
Türkçe karşılığı: Hükümet, basın özgürlüğünü engellemeye çalışıyor.
-
He had to suppress a smile when his boss said something funny.
Türkçe karşılığı: Patronu bir şey komik söylediğinde gülümsemesini bastırmak zorunda kaldı.
-
The medication can help to suppress your appetite.
Türkçe karşılığı: İlaç iştahınızı bastırmaya yardımcı olabilir.
-
The police tried to suppress the protests with tear gas.
Türkçe karşılığı: Polis gösterileri göz yaşartıcı gaz ile bastırmaya çalıştı.
-
She couldn’t suppress a yawn during the boring lecture.
Türkçe karşılığı: Sıkıcı ders sırasında bir esnemesini engelleyemedi.
-
The company tried to suppress information about the product’s defects.
Türkçe karşılığı: Şirket, ürünün kusurları hakkındaki bilgileri gizlemeye çalıştı.
-
The rebels tried to suppress the government’s army.
Türkçe karşılığı: İsyancılar hükümet ordusunu yok etmeye çalıştı.
-
He had to suppress his anger when his coworker made a mistake.
Türkçe karşılığı: İş arkadaşı bir hata yaptığında öfkesini bastırmak zorunda kaldı.
-
The athlete used drugs to suppress pain during the competition.
Türkçe karşılığı: Sporcu yarışma sırasında ağrıyı bastırmak için ilaç kullandı.
-
The government tried to suppress information about the disaster.
Türkçe karşılığı: Hükümet, felaketle ilgili bilgileri gizlemeye çalıştı.
-
She had to suppress a scream when she saw the spider.
Türkçe karşılığı: Örümceği görünce bir çığlık atmayı bastırmak zorunda kaldı.
-
=”color:blue”>The company was able to suppress the competition by offering lower prices.
Türkçe karşılığı: Şirket, daha düşük fiyatlar sunarak rekabeti bastırmayı başardı.
-
The teacher had to suppress a laugh at the student’s silly answer.
Türkçe karşılığı: Öğretmen, öğrencinin saçma cevabına gülümsemesini bastırmak zorunda kaldı.
-
The police were able to suppress the riot before it got out of control.
Türkçe karşılığı: Polis kontrol dışına çıkmadan önce isyanı bastırmayı başardı.
-
The medication can be used to suppress allergies.
Türkçe karşılığı: İlaç alerjileri bastırmak için kullanılabilir.
-
The dictator tried to suppress all forms of dissent.
Türkçe karşılığı: Diktatör, tüm muhalefet türlerini bastırmaya çalıştı.
-
The company tried to suppress negative reviews of its product.
Türkçe karşılığı: Şirket, ürünüyle ilgili olumsuz yorumları bastırmaya çalıştı.
-
He tried to suppress his nervousness before the job interview.
Türkçe karşılığı: İş görüşmesinden önce gerginliğini bastırmaya çalıştı.
-
The government tried to suppress the use of certain drugs.
Türkçe karşılığı: Hükümet, belirli ilaçların kullanımını engellemeye çalıştı.
-
The company tried to suppress information about its financial problems.
Türkçe karşılığı: Şirket, mali sorunları hakkındaki bilgileri gizlemeye çalıştı.
-
The soldiers were able to suppress the enemy’s attack.
Türkçe karşılığı: Askerler düşman saldırısını bastırmayı başardı.
Hemen Yorum Yaz