Suppliant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suppliant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Suppliant Nedir?


Suppliant, birine veya bir şeye yalvaran veya yakaran kişiyi veya kişiyi ifade eden bir sıfattır.

Örnek cümleler:

  1. I approached my boss in a suppliant manner to ask for a raise. (Maaş artışı için patronuma yalvaran bir şekilde yaklaştım.)
  2. The suppliant child begged his mother for a toy. (Oyuncak için annesine yalvaran çocuk.)
  3. The refugees made a suppliant plea for food and shelter. (Mülteciler, yiyecek ve barınak için yalvaran bir dilekte bulundular.)
  4. She made a suppliant request for her job back. (İşini geri istemek için yalvaran bir istek yaptı.)
  5. The dog looked at its owner with suppliant eyes, begging for a treat. (Köpek, sahibine şefkatli gözlerle baka baka ödül istedi.)
  6. The politician made a suppliant appeal for donations to fund his campaign. (Siyasetçi, kampanyasını finanse etmek için bağışlar için yalvaran bir çağrı yaptı.)
  7. The suppliant victim pleaded with the robber not to harm him. (Mağduriyetiyle yalvaran kurban, kendisine zarar vermemesi için soyguncuya yalvardı.)
  8. The homeless man made a suppliant request for a warm bed and a hot meal. (Sokakta yaşayan adam, sıcak bir yatak ve sıcak bir yemek için yalvaran bir talepte bulundu.)
  9. She approached her parents with a suppliant attitude, asking for their forgiveness. (Bağışlanma isteyen bir tavırla, anne-babasına yaklaştı.)
  10. The suppliant prisoner pleaded with the judge for a lighter sentence. (Mahkum, daha hafif bir ceza için hakime yalvardı.)
  11. The beggar made a suppliant request for spare change. (Müşterek değişim için yalvaran bir dilençi.)
  12. The suppliant student asked the teacher for an extension on her project. (Projesi için uzatma isteyen öğrenci, öğretmenine yalvardı.)
  13. The suppliant employee begged his boss not to fire him. (İşten çıkarmaması için patronuna yalvaran bir çalışan.)
  14. The suppliant customer asked for a refund for the defective product. (Arızalı ürün için iade talep eden bir müşteri.)
  15. The suppliant wife apologized to her husband for her mistake. (Hatası için özür dileyen bir eş.)
  16. The suppliant athlete asked his coach for extra training. (Ekstra antrenman için antrenörüne yalvaran bir sporcu.)
  17. The suppliant citizen wrote a letter to the mayor asking for better public services. (Daha iyi hizmetler için belediye başkanına mektup yazan bir vatandaş.)
  18. The suppliant child begged his parents for a puppy. (Köpek yavrusu isteyen çocuk, ailesine yalvardı.)
  19. The

suppliant patient begged the doctor for pain relief. (Ağrı kesici isteyen hasta, doktoruna yalvardı.)
20. The suppliant traveler pleaded with the airline for a flight change due to an emergency. (Acil durum nedeniyle uçuş değişikliği için havayolu şirketine yalvaran seyahatçi.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Maaş artışı için patronuma yalvaran bir şekilde yaklaştım.
  2. Oyuncak için annesine yalvaran çocuk.
  3. Mülteciler, yiyecek ve barınak için yalvaran bir dilekte bulundular.
  4. İşini geri istemek için yalvaran bir istek yaptı.
  5. Köpek, sahibine şefkatli gözlerle baka baka ödül istedi.
  6. Siyasetçi, kampanyasını finanse etmek için bağışlar için yalvaran bir çağrı yaptı.
  7. Mağduriyetiyle yalvaran kurban, kendisine zarar vermemesi için soyguncuya yalvardı.
  8. Sokakta yaşayan adam, sıcak bir yatak ve sıcak bir yemek için yalvaran bir talepte bulundu.
  9. Bağışlanma isteyen bir tavırla, anne-babasına yaklaştı.
  10. Mahkum, daha hafif bir ceza için hakime yalvardı.
  11. Müşterek değişim için yalvaran bir dilençi.
  12. Projesi için uzatma isteyen öğrenci, öğretmenine yalvardı.
  13. İşten çıkarmaması için patronuna yalvaran bir çalışan.
  14. Arızalı ürün için iade talep eden bir müşteri.
  15. Hatası için özür dileyen bir eş.
  16. Ekstra antrenman için antrenörüne yalvaran bir sporcu.
  17. Daha iyi hizmetler için belediye başkanına mektup yazan bir vatandaş.
  18. Köpek yavrusu isteyen çocuk, ailesine yalvardı.
  19. Ağrı kesici isteyen hasta, doktoruna yalvardı.
  20. Acil durum nedeniyle uçuş değişikliği için havayolu şirketine yalvaran seyahatçi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.