Commitment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commitment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Commitment

Commitment, bağlılık, sadakat, söz verme ve kararlılık anlamlarına gelir. İş veya kişisel hayatta başarıya ulaşmak için önemli bir özelliktir. İşte commitment kelimesinin kullanıldığı örnek cümleler:

  1. She made a commitment to finish her degree this year. (Bu yıl derecesini tamamlamaya karar verdi.)
  2. His commitment to the project impressed the entire team. (Proje için gösterdiği bağlılık tüm ekibi etkiledi.)
  3. They signed a contract to show their commitment to the partnership. (Ortaklığa bağlılıklarını göstermek için sözleşme imzaladılar.)
  4. Her commitment to social justice was evident in her speeches. (Sosyal adalet konusundaki bağlılığı konuşmalarında açıkça görülüyordu.)
  5. He had a strong commitment to his family and always put them first. (Ailesine karşı güçlü bir bağlılığı vardı ve her zaman onları ön plana çıkarırdı.)
  6. The company’s commitment to sustainability was reflected in its environmental policies. (Şirketin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı, çevresel politikalarında yansıtılıyordu.)
  7. Her commitment to the team was unwavering, even during difficult times. (Takıma olan bağlılığı, zor zamanlarda bile değişmezdi.)
  8. He made a commitment to exercise every day to improve his health. (Sağlığını iyileştirmek için her gün egzersiz yapmaya karar verdi.)
  9. The couple’s commitment to each other was evident in the way they looked at each other. (Çiftin birbirlerine olan bağlılıkları, birbirlerine bakışlarından anlaşılıyordu.)
  10. She showed her commitment to the cause by organizing a protest. (Protesto düzenleyerek konuya olan bağlılığını gösterdi.)
  11. His commitment to his faith was evident in the way he lived his life. (İnançlarına olan bağlılığı, hayatını nasıl yaşadığından anlaşılıyordu.)
  12. The team’s commitment to winning was evident in their strong performance. (Kazanmaya olan bağlılıkları, güçlü performanslarından anlaşılıyordu.)
  13. She made a commitment to save money every month to reach her financial goals. (Finansal hedeflerine ulaşmak için her ay para biriktirmeye karar verdi.)
  14. The company’s commitment to customer service was reflected in its high ratings. (Müşteri hizmetlerine olan bağlılığı, yüksek puanlarında görüldü.)
  15. His commitment to the project was so strong

that he worked late into the night to meet the deadline. (Proje için olan bağlılığı o kadar güçlüydü ki, son teslim tarihine yetişmek için gece geç saatlere kadar çalıştı.)
16. The team’s commitment to teamwork was evident in their collaborative efforts. (Takım çalışmasına olan bağlılıkları, işbirlikçi çabalarında açıkça görüldü.)

  1. She showed her commitment to her community by volunteering at a local charity. (Yerel bir hayır kurumunda gönüllü olarak çalışarak toplumuna olan bağlılığını gösterdi.)
  2. The company’s commitment to innovation was reflected in its cutting-edge technology. (Yeniliklere olan bağlılıkları, ileri teknolojilerinde yansıtıldı.)
  3. His commitment to personal growth was evident in the way he constantly sought out new challenges. (Kişisel gelişimine olan bağlılığı, sürekli yeni zorluklar arayarak görülebiliyordu.)
  4. She made a commitment to always speak up against injustice. (Adaletsizliğe karşı her zaman ses çıkarmaya karar verdi.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.