Sunlit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sunlit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Sunlit Nedir?

Sunlit, “güneş ışığı ile aydınlatılmış” anlamına gelen bir sıfat olarak kullanılmaktadır.


Örnek Cümleler:

  1. The sunlit room was warm and inviting. (Güneş ışığı alan oda sıcak ve davetkar idi.)
  2. I love taking walks in sunlit parks. (Güneş ışığı alan parklarda yürümeyi seviyorum.)
  3. The sunlit ocean was breathtakingly beautiful. (Güneş ışığı alan okyanus nefes kesici güzellikteydi.)
  4. The flowers in the sunlit garden looked vibrant and alive. (Güneş ışığı alan bahçedeki çiçekler canlı ve parlaktı.)
  5. We sat in the sunlit courtyard enjoying our breakfast. (Kahvaltımızın tadını çıkarırken güneş ışığı alan avluda oturduk.)
  6. The sunlit meadow was full of wildflowers. (Güneş ışığı alan çayır yabani çiçeklerle doluydu.)
  7. The sunlit sky was a beautiful shade of blue. (Güneş ışığı alan gökyüzü güzel bir mavi renkteydi.)
  8. The sunlit beach was crowded with people enjoying the warm weather. (Güneş ışığı alan plaj sıcak havanın tadını çıkaran insanlarla doluydu.)
  9. The sunlit mountains in the distance looked majestic. (Uzaktaki güneş ışığı alan dağlar görkemli görünüyorlardı.)
  10. The sunlit forest was full of wildlife. (Güneş ışığı alan orman yaban hayatıyla doluydu.)
  11. The sunlit terrace was a perfect spot for a morning coffee. (Güneş ışığı alan teras sabah kahvesi için mükemmel bir noktaydı.)
  12. The sunlit water of the lake was crystal clear. (Güneş ışığı alan gölün suyu kristal gibi berraktı.)
  13. The sunlit field was ready for harvest. (Güneş ışığı alan tarla hasat için hazırdı.)
  14. The sunlit city skyline was a sight to behold. (Güne

ş ışığı alan şehir manzarası görülmeye değerdi.)
15. The sunlit courtyard was filled with the sound of chirping birds. (Güneş ışığı alan avlu cıvıl cıvıl öten kuş sesleriyle doluydu.)

  1. The sunlit patio was the perfect place for a summer barbecue. (Güneş ışığı alan veranda yaz barbeküsü için mükemmel bir yerdi.)
  2. The sunlit alleyway looked like something out of a postcard. (Güneş ışığı alan ara sokak bir kartpostal gibi görünüyordu.)
  3. The sunlit cathedral was awe-inspiring. (Güneş ışığı alan katedral hayranlık uyandırıcıydı.)
  4. The sunlit vineyard was a beautiful sight to see. (Güneş ışığı alan bağ görülmeye değer güzellikteydi.)
  5. The sunlit path through the woods was peaceful and serene. (Güneş ışığı alan orman yolculuğu huzurlu ve sakin idi.)

Bu örnek cümlelerde “sunlit” kelimesi sıklıkla doğanın ve açık hava ortamlarının güneşli alanlarıyla ilgili anlatımlarda kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.