Successful İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Successful kelimesinin Türkçe anlamı: Başarılı, başarıyla sonuçlanmış, başarıya ulaşmış
- She is a successful businesswoman. (O, başarılı bir iş kadınıdır.)
- The company had a successful year. (Şirket başarılı bir yıl geçirdi.)
- The team had a successful season. (Takım başarılı bir sezon geçirdi.)
- He is a successful actor. (O, başarılı bir oyuncudur.)
- The project was successful. (Proje başarılıydı.)
- She had a successful surgery. (Ameliyatı başarıyla geçti.)
- The new product launch was successful. (Yeni ürün lansmanı başarılıydı.)
- The negotiation was successful. (Müzakere başarıyla sonuçlandı.)
- He is a successful athlete. (O, başarılı bir sporcu.)
- The marketing campaign was successful. (Pazarlama kampanyası başarılıydı.)
- The book was a successful bestseller. (Kitap başarılı bir en çok satanlar listesi oldu.)
- The business merger was successful. (İş birleşimi başarılıydı.)
- The charity event was successful. (Hayırseverlik etkinliği başarılıydı.)
- The experiment was successful. (Deney başarılıydı.)
- The investment was successful. (Yatırım başarılıydı.)
- The startup was successful. (Girişim başarılıydı.)
- The academic research was successful. (Akademik araştırma başarılıydı.)
- The test was successful. (Test başarılıydı.)
- The concert was a successful performance. (Konser başarılı bir performanstı.)
- The project was a successful collaboration. (Proje başarılı bir iş birlikteliğiydi.)
Türkçe karşılığı:
Başarılı, başarıyla sonuçlanmış, başarıya ulaşmış
- She worked hard to become a successful lawyer. (O, başarılı bir avukat olmak için çok çalıştı.)
- The restaurant is known for its successful recipes. (Restoran, başarılı tarifleriyle tanınıyor.)
- He made a successful career change. (O, başarılı bir kariyer değişikliği yaptı.)
- The team had a successful comeback in the second half. (Takım, ikinci yarıda başarılı bir geri dönüş yaptı.)
- The fashion show was a successful event. (Moda şovu başarılı bir etkinlikti.)
- She received a successful grant for her research project. (Araştırma projesi için başarılı bir hibe aldı.)
- The company’s successful marketing strategy helped increase sales. (Şirketin başarılı pazarlama stratejisi, satışları artırmaya yardımcı oldu.)
- The athlete had a successful recovery from his injury. (Sporcu, sakatlığından başarıyla iyileşti.)
- The students had a successful fundraiser for their school club. (Öğrenciler, okul kulüpleri için başarılı bir bağış kampanyası düzenlediler.)
- The movie was a successful box office hit. (Film, başarılı bir gişe başarısıydı.)
Türkçe karşılığı:
Başarılı, başarıyla sonuçlanmış, başarıya ulaşmış.
Hemen Yorum Yaz