Subversive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subversive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subversive Nedir?

Subversive, genellikle mevcut düzene karşı çıkma veya değiştirme niyetiyle kullanılan bir kelime. Bu terim, özellikle siyasi veya toplumsal yapılarla ilgili olabilir ve birey veya gruplar tarafından kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. She was accused of being a subversive by the government. (Hükümet tarafından subversive olmakla suçlandı.)
2. The group’s subversive activities eventually led to their arrest. (Grubun subversive faaliyetleri sonunda tutuklandı.)
3. The novel was banned for its subversive content. (Roman, subversive içeriği nedeniyle yasaklandı.)
4. The subversive message of the song was not lost on the audience. (Şarkının subversive mesajı seyirciden kaçmadı.)
5. The subversive nature of the artwork was controversial. (Eserin subversive doğası tartışmalıydı.)
6. The subversive ideas of the philosopher challenged traditional beliefs. (Filozofun subversive fikirleri geleneksel inançları sorguladı.)
7. The subversive group plotted to overthrow the government. (Subversive grup, hükümeti devirmek için plan yaptı.)
8. The subversive literature of the time was highly influential. (Zamanın subversive edebiyatı çok etkiliydi.)
9. The artist’s subversive use of color challenged traditional notions of beauty. (Sanatçının subversive renk kullanımı geleneksel güzellik anlayışlarını sorguladı.)
10. The subversive tactics of the activists were successful in bringing attention to their cause. (Aktivistlerin subversive taktikleri, nedenlerine dikkat çekmekte başarılı oldu.)
11. The subversive film was banned in several countries. (Subversive film birkaç ülkede yasaklandı.)
12. The subversive literature of the time was a reaction to the prevailing social norms. (Zamanın subversive edebiyatı, yaygın sosyal normlara bir tepkiydi.)
13. The subversive message of the artwork was not immediately apparent. (Eserin subversive mesajı hemen farkedilmedi.)
14. The subversive group was closely monitored by the authorities. (Subversive grup yetkililer tarafından yakından izlendi.)
15. The subversive actions of the protestors led to clashes with the police. (Protestocuların subversive eylemleri polisle çatışmalara yol açtı.)
16. The subversive message of the play resonated with audiences. (Oyunun subversive mesajı seyircilerle rezonans yarattı.)
17. The subversive beliefs of the cult caused concern among the general public. (Kültün subversive inançları genel halk arasında endişe yarattı.)
18. The subversive tendencies of the artist were evident in her earlier works. (Sanatçının subversive eğilimleri, önceki eserlerinde açıkça görü

19. The subversive influence of the underground movement was felt throughout the city. (Yeraltı hareketinin subversive etkisi şehir genelinde hissedildi.)
20. The subversive group aimed to challenge the established power structures. (Subversive grup, kurumsal güç yapılarını sorgulamayı hedefledi.)