Subsidize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subsidize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Subsidize Nedir?

Subsidize, Türkçe anlamıyla “desteklemek, sübvansiyon vermek” anlamına gelir. Bir işletme, sektör veya faaliyetin gelişmesi ve sürdürülebilirliği için hükümet tarafından finansal yardım veya vergi indirimleri gibi teşvikler sağlanması olarak da tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:

1. The government has decided to subsidize small businesses affected by the pandemic. (Hükümet, pandemiden etkilenen küçük işletmeleri desteklemeye karar verdi.)
2. The company received a subsidy from the government to invest in renewable energy. (Şirket, yenilenebilir enerjiye yatırım yapmak için hükümetten sübvansiyon aldı.)
3. The museum is subsidized by private donations and government funds. (Müze, özel bağışlar ve hükümet fonlarıyla desteklenmektedir.)
4. The government plans to subsidize public transportation to reduce traffic congestion. (Hükümet, trafik sıkışıklığını azaltmak için toplu taşımacılığı desteklemeyi planlıyor.)
5. The agricultural sector is heavily subsidized by the government to ensure food security. (Tarım sektörü, gıda güvenliğini sağlamak için hükümet tarafından yoğun bir şekilde desteklenmektedir.)
6. The state subsidizes education to make it accessible to everyone. (Devlet, herkesin eğitime erişebilmesi için eğitimi destekler.)
7. The company would not have been able to expand without the government’s subsidies. (Şirket, hükümetin sübvansiyonları olmadan genişleyemezdi.)
8. The government decided to subsidize the construction of affordable housing for low-income families. (Hükümet, düşük gelirli aileler için uygun fiyatlı konutların inşasını desteklemeye karar verdi.)
9. The arts and culture sector relies heavily on government subsidies to sustain itself. (Sanat ve kültür sektörü, kendini sürdürmek için hükümet sübvansiyonlarına ağırlık vermektedir.)
10. The government provides subsidies to farmers to encourage them to adopt sustainable farming practices. (Hükümet, sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimsemeleri için çiftçilere sübvansiyon sağlar.)
11. The airline industry is asking for subsidies to offset the losses incurred due to the pandemic. (Havayolu endüstrisi, pandemiden kaynaklanan zararları telafi etmek için sübvansiyon istiyor.)
12. The government has announced new subsidies for businesses that hire and train young workers. (Hükümet, genç işçileri işe alıp eğiten işletmelere yönelik yeni sübvansiyonlar duyurdu.)
13. The construction of new sports facilities is being subsidized by the government to promote healthy lifestyles. (Sağlıklı yaşam tarzını teşvik etmek için yeni spor tesislerinin inşası h

ükümet tarafından desteklenmektedir.)
14. The film industry in this country is heavily subsidized by the government. (Bu ülkedeki film endüstrisi, hükümet tarafından yoğun bir şekilde desteklenmektedir.)

15. The company is considering relocating to a different country that offers better subsidies. (Şirket, daha iyi sübvansiyonlar sunan başka bir ülkeye taşınmayı düşünüyor.)
16. The government’s decision to subsidize healthcare has been widely praised by the public. (Hükümetin sağlık hizmetlerini destekleme kararı halk tarafından geniş çapta övüldü.)
17. The government provides subsidies for public transportation to make it more affordable for everyone. (Hükümet, herkes için daha uygun hale getirmek için toplu taşımacılığa sübvansiyon sağlar.)
18. The agricultural subsidies have led to overproduction and low prices, causing problems for farmers. (Tarımsal sübvansiyonlar aşırı üretim ve düşük fiyatlarla sonuçlanarak çiftçiler için sorunlara yol açmıştır.)
19. The government is considering cutting subsidies for the coal industry and investing in renewable energy instead. (Hükümet, kömür endüstrisine sübvansiyonları kesmeyi ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmayı düşünüyor.)
20. The company’s profits have increased since it started receiving government subsidies. (Şirket, hükümetten sübvansiyon almaya başladığından beri karları arttı.)