Leadership İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leadership İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Leadership Nedir?

Leadership, liderlik anlamına gelir ve bir kişinin bir grup insanı yönlendirme, ilham verme ve etkileme yeteneğini ifade eder. İyi bir lider, vizyon sahibi, cesur, özverili, etkili bir iletişimci ve takım çalışmasına yatkın olmalıdır.

Örnek Cümleler:

  1. The success of any organization largely depends on the quality of its leadership. (Herhangi bir organizasyonun başarısı büyük ölçüde liderliğinin kalitesine bağlıdır.)
  2. Good leadership can inspire people to achieve great things. (İyi liderlik, insanları büyük şeyler başarmaya teşvik edebilir.)
  3. She was praised for her leadership skills and ability to make tough decisions. (Zor kararlar alabilme yeteneği ve liderlik becerileri için övüldü.)
  4. Leadership is not about being in charge, it’s about taking care of those in your charge. (Liderlik, yönetimde olmakla ilgili değildir, yönetimde olduğunuz kişileri korumakla ilgilidir.)
  5. The company’s leadership team is working hard to chart a course for the future. (Şirketin liderlik ekibi, gelecek için bir yol haritası çizmek için çalışıyor.)
  6. His leadership during the crisis was commendable. (Kriz sırasındaki liderliği takdire şayandı.)
  7. Leadership requires empathy, vision, and a willingness to take risks. (Liderlik, empati, vizyon ve risk alma isteği gerektirir.)
  8. The coach’s leadership inspired the team to play their best. (Antrenörün liderliği, takımın en iyisini oynamasına ilham verdi.)
  9. She showed strong leadership skills by taking charge of the project and guiding the team to success. (Projenin yönetimini üstlenerek ve takımı başarıya yönlendirerek güçlü liderlik becerileri sergiledi.)
  10. A good leader knows when to listen and when to take action. (İyi bir lider dinlemenin ne zaman ve ne zaman harekete geçmenin gerektiğini bilir.)
  11. Leadership is not about being perfect, it’s about learning from mistakes and growing as a person. (Liderlik mükemmel olmakla ilgili değildir, hatalardan öğrenmek ve kişisel olarak gelişmekle ilgilidir.)
  12. The CEO’s visionary leadership led the company to great success. (CEO’nun vizyoner liderliği şirketi büyük bir başarıya götürdü.)
  13. True leadership means putting the needs of others before your own. (Gerçek liderlik, kendi ihtiyaçlarınızın önünde başkalarının ihtiyaçlarını koymak demektir.)
  14. The team’s success was a testament to the coach’s strong leadership. (Takımın başarısı, antrenörün güçlü liderliğine tanıklık etti.)
  15. Leadership involves making tough decisions and taking responsibility for the outcome. (Liderlik, zor kararlar almayı

ve sonuçlarına sorumluluk almayı içerir.)
16. The company’s leadership is committed to creating a diverse and inclusive workplace. (Şirketin liderliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık sağlayan bir iş yeri oluşturma konusunda kararlıdır.)

  1. His leadership style was authoritative, but he always took the time to listen to his team members’ ideas. (Liderlik tarzı otoriterdi, ancak her zaman takım üyelerinin fikirlerini dinlemek için zaman ayırdı.)
  2. Leadership is not just about giving orders, it’s about building relationships and inspiring others to achieve their full potential. (Liderlik sadece emir vermekle ilgili değildir, ilişkileri geliştirmek ve diğerlerini tam potansiyellerine ulaşmaları için ilham vermekle ilgilidir.)
  3. The new CEO brought fresh leadership to the company and led a successful turnaround. (Yeni CEO, şirkete taze liderlik getirdi ve başarılı bir dönüşüm sağladı.)
  4. Leadership is a skill that can be learned and developed with practice and dedication. (Liderlik, pratik yaparak ve özveri göstererek öğrenilebilen ve geliştirilebilen bir beceridir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.