Submission İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Submission İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Submission İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Submission, “sunulan, gönderilen” anlamına gelen İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır. Aşağıda, submission kelimesinin İngilizce cümlelerde nasıl kullanılabileceğine dair 20 örnek verilmiştir.

1. I made my submission to the competition last week. (Geçen hafta yarışmaya başvurumu yaptım.)
2. The deadline for submissions is fast approaching. (Sunumlar için son tarih yaklaşıyor.)
3. We received a record number of submissions this year. (Bu yıl rekor sayıda başvuru aldık.)
4. He was thrilled to receive an acceptance letter after his submission. (Sunumundan sonra kabul mektubu almak onu heyecanlandırdı.)
5. The submission process was easy to navigate. (Sunum süreci kolayca yönlendirilebiliyordu.)
6. She spent weeks preparing her submission for the conference. (Konferans için sunumunu hazırlamak için haftalarını harcadı.)
7. The editorial team rejected his submission for not meeting the guidelines. (Editör ekibi, kurallara uymadığı için sunumunu reddetti.)
8. The submission fee is non-refundable. (Sunum ücreti iade edilmez.)
9. The company requires a signed submission agreement. (Şirket, imzalı bir sunum sözleşmesi gerektiriyor.)
10. His submission was chosen as the best of the group. (Onun sunumu, gruptakilerin en iyisi olarak seçildi.)
11. The conference organizers announced the list of accepted submissions. (Konferans düzenleyicileri, kabul edilen sunumların listesini duyurdular.)
12. The submission guidelines are available on the conference website. (Sunum kuralları, konferans web sitesinde mevcuttur.)
13. The journal accepts submissions in a variety of formats. (Dergi, farklı formatlarda sunumları kabul ediyor.)
14. She received feedback on her submission from the reviewer. (Düzeltmenin sunumu hakkında geri bildirim aldı.)
15. The submission process is confidential until the deadline. (Sunum süreci, son tarihe kadar gizlidir.)
16. His submission was rejected due to plagiarism. (Onun sunumu, intihal nedeniyle reddedildi.)
17. The judges were impressed with the quality of the submissions. (Hakemler, sunumların kalitesinden etkilendiler.)
18. He submitted his thesis after months of preparation. (Hazırlık aylarından sonra tezini sundu.)
19. The submission deadline has been extended by one week. (Sunum son tarihi bir hafta uzatıldı.)
20. The conference only accepts original submissions. (Konferans, sadece orijinal sunumları kabul eder.)

Continuation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Continuation, “devam, süreklilik” anlamına gelen İngilizce bir kelime olarak kullanılmaktadır. Aşağıda, continuation kelimesinin İngilizce cümlelerde nasıl kullanılabileceğine dair 20 örnek verilmiştir.

1. The movie was a continuation of the previous one. (Film, öncekinin devamıydı.)
2. The company announced the continuation of its expansion plans. (Şirket, genişleme planlarının devamını duyurdu.)
3. The teacher marked his test as a continuation of his excellent work. (Öğretmen, testini mükemmel çalışmasının bir devamı olarak işaretledi.)
4. The continuation of the project was uncertain due to funding issues. (Projenin devamı, finansman sorunları nedeniyle belirsizdi.)
5. She wrote a sequel as a continuation of her popular novel. (Popüler romanının bir devamı olarak bir devam romanı yazdı.)
6. The team’s success was due to the continuation of their hard work. (Takımın başarısı, sıkı çalışmalarının devamından kaynaklanıyordu.)
7. The company is committed to the continuation of environmentally sustainable practices. (Şirket, çevresel olarak sürdürülebilir uygulamaların devamına bağlıdır.)
8. The continuation of the storm caused widespread damage. (Fırtınanın devamı, geniş çaplı hasara neden oldu.)
9. The artist’s new exhibit was a continuation of his previous series. (Sanatçının yeni sergisi, önceki serilerinin devamıydı.)
10. The book’s ending left room for a continuation in a future installment. (Kitabın sonu, gelecekteki bir bölümde bir devam için yer bıraktı.)
11. The continuation of negotiations was agreed upon by both parties. (Müzakerelerin devamı, her iki tarafın da kabul ettiği bir kararla oldu.)
12. The coach emphasized the importance of continuation in their training regimen. (Antrenör, eğitim programlarında devamın önemini vurguladı.)
13. The continuation of the musical theme tied the different movements together. (Müzikal temanın devamı, farklı hareketleri birbirine bağladı.)
14. The project’s continuation depended on the successful completion of the current phase. (Projenin devamı, mevcut aşamanın başarılı bir şekilde tamamlanmasına bağlıydı.)
15. The singer’s new album was a continuation of her evolution as an artist. (Şarkıcının yeni albümü, bir sanatçı olarak evriminin devamıydı.)
16. The continuation of the pandemic led to widespread economic uncertainty. (Pandeminin devamı, geniş çapta ekonomik belirsizliğe neden oldu.)
17. The writer’s next book will be a continuation of the characters in her previous work. (Yazarın sonraki kitabı, önceki eserindeki karakterlerin