Stutter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stutter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stutter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stutter, konuşurken tekrar edilen ya da bloke olan sözcüklerle ilgilidir. Bu durum, iletişimde sorunlara neden olabilir ve çoğu zaman kişinin kendine güvenini etkiler.

1. John stuttered when he tried to introduce himself. (John kendini tanıtmaya çalışırken kekeledi.)
2. She has a severe stutter that makes it difficult for her to communicate effectively. (O, etkili bir şekilde iletişim kurmasını zorlaştıran şiddetli bir kekemeleme sorunu yaşıyor.)
3. The child’s stutter improved with speech therapy. (Çocuğun kekemeleme sorunu konuşma terapisi ile düzeldi.)
4. I feel embarrassed when I stutter in front of people. (İnsanların önünde kekelediğimde utanıyorum.)
5. His stutter becomes more pronounced when he’s nervous. (Heyecanlandığında kekemeleme sorunu daha belirgin hale geliyor.)
6. Stuttering is more common in children than in adults. (Kekemeleme sorunu çocuklarda yetişkinlere göre daha yaygındır.)
7. She has worked hard to overcome her stutter. (Kekemeleme sorununu aşmak için çok çalıştı.)
8. The teacher was patient and understanding with the student’s stutter. (Öğretmen öğrencinin kekemeleme sorununa sabırlı ve anlayışlıydı.)
9. Stuttering can be caused by anxiety or a neurological condition. (Kekemeleme sorunu, anksiyete veya nörolojik bir durumdan kaynaklanabilir.)
10. He has a mild stutter that only occurs when he’s speaking quickly. (Hafif bir kekemeleme sorunu var ve sadece hızlı konuştuğunda ortaya çıkıyor.)
11. Stuttering can lead to social isolation and low self-esteem. (Kekemeleme sorunu, sosyal izolasyon ve düşük özgüvene neden olabilir.)
12. The stuttering became worse as he got older. (Kekemeleme sorunu yaşlandıkça kötüleşti.)
13. He uses techniques like slowing down his speech to help manage his stutter. (Kekemeleme sorununu yönetmeye yardımcı olmak için konuşmasını yavaşlatma gibi teknikler kullanır.)
14. The stuttering interfered with his ability to give presentations. (Kekemeleme sorunu sunum yapma becerisini engelledi.)
15. Stuttering is not caused by a lack of intelligence or education. (Kekemeleme sorunu, zeka eksikliği veya eğitimle ilgili değildir.)
16. She felt relieved after disclosing her stutter to her friends. (Arkadaşlarına kekemeleme sorununu açıkladıktan sonra rahatladı.)
17. Stuttering can be treated with therapy or medication. (Kekemeleme sorunu, terapi veya ilaç ile tedavi edilebilir

18. The stuttering made it difficult for him to participate in group conversations. (Kekemeleme sorunu, grup konuşmalarına katılmasını zorlaştırdı.)
19. Stuttering can be exacerbated by stress or fatigue. (Kekemeleme sorunu, stres veya yorgunlukla daha da kötüleşebilir.)
20. She felt empowered after joining a support group for people with stuttering. (Kekemeleme sorunu olan insanlar için bir destek grubuna katıldıktan sonra güçlendi.)

(Türkçe Anlamlar belirgin olsun diye kalın ve siyah yazılmıştır)