Stuff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stuff İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stuff İle İlgili Cümleler

Stuff: Şeyler, eşyalar, malzemeler

  1. I need to organize my stuff before moving out. (Taşınmadan önce eşyalarımı düzenlemem gerekiyor.)
  2. Don’t leave your stuff lying around. (Eşyalarını etrafa atma.)
  3. Can you help me carry this stuff to the car? (Bu malzemeleri arabaya taşımama yardım eder misin?)
  4. I have so much stuff to pack for the trip. (Seyahat için paketleyecek çok şeyim var.)
  5. She gave away all her old stuff to charity. (Eski eşyalarını hayır kurumuna bağışladı.)
  6. I don’t know where to put all this stuff. (Bu bütün şeyleri nereye koyacağımı bilmiyorum.)
  7. He has a lot of cool stuff in his room. (Odasında bir sürü harika şeyi var.)
  8. I accidentally spilled coffee all over my stuff. (Kahveyi yanlışlıkla bütün eşyalarıma döktüm.)
  9. I need to sell some of my stuff to make some extra cash. (Ekstra para kazanmak için bazı eşyalarımı satmam gerekiyor.)
  10. I bought some new stuff for my apartment. (Apartmanım için yeni eşyalar aldım.)
  11. His garage is full of old stuff that he refuses to throw away. (Garajı eski eşyalarla dolu, atmayı reddediyor.)
  12. She’s always buying random stuff online. (Sürekli olarak internetten rastgele şeyler satın alıyor.)
  13. My sister’s room is a mess with all her stuff scattered everywhere. (Kardeşimin odası her yerde dağılmış eşyalarıyla bir karışıklık.)
  14. I need to get rid of some of this useless stuff. (Bu gereksiz şeylerden bazılarından kurtulmam gerekiyor.)
  15. I found some cool stuff at the thrift store. (İkinci el mağazasında harika şeyler buldum.)
  16. All my stuff fits into one suitcase. (Bütün eşyalarım bir valize sığar.)
  17. I accidentally packed my friend’s stuff with mine. (Arkadaşımın eşyalarını yanlışlıkla benimle birlikte paketledim.)
  18. She loves to collect vintage stuff from antique stores. (Antika mağazalarından vintage eşyaları toplamayı seviyor.)
  19. He’s really good at fixing stuff around the house. (Evdeki şeyleri tamir etmek konusunda gerçekten iyidir.)
  20. My dad has a lot of old military stuff from when he was in the army. (Babam askerdeyken bir sürü eski askeri eşyaya sahip.)
  1. She has a habit of hoarding stuff that she doesn’t even use. (Kullanmadığı şeyleri bile biriktirme alışkanlığı var.)
  2. My room is filled with all kinds of stuff, I need to clean it up. (Odama her türlü şey doldu, onu temizlemem gerekiyor.)
  3. He’s always tinkering with stuff, trying to figure out how things work. (Sürekli olarak şeylerle uğraşıyor, nasıl çalıştıklarını çözmeye çalışıyor.)
  4. I can’t find my stuff, did you see it anywhere? (Eşyalarımı bulamıyorum, herhangi bir yerde gördün mü?)
  5. She has a special way of organizing her stuff, it’s very efficient. (Eşyalarını düzenlemek için özel bir yöntemi var, çok verimli.)
  6. He has a lot of electronic stuff, like computers and gadgets. (Bilgisayarlar ve cihazlar gibi bir sürü elektronik eşyası var.)
  7. I need to make a list of all the stuff I need to buy at the grocery store. (Marketten alınacak bütün şeylerin bir listesini yapmam gerekiyor.)
  8. Her room is decorated with a lot of stuff from her travels around the world. (Dünya çapında seyahatlerinden bir sürü şey ile odası süslenmiş.)
  9. He’s always complaining about not having enough space for his stuff. (Sürekli olarak eşyaları için yeterli alanının olmamasından şikayet ediyor.)
  10. She has a lot of sentimental stuff, like old photos and letters. (Eski fotoğraflar ve mektuplar gibi bir sürü duygusal değeri olan şeyi var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.