Stud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Stud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

STUD İLE İLGİLİ CÜMLELER

Stud, İngilizce bir kelime olup “erkek hayvanın üreme organının dışarıda görülen kısmı” anlamına gelmektedir. İşte bu kelimenin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The stud horse was brought to the mare for breeding. (Erkek at, çiftleşme için dişi ata getirildi.)
2. She admired the stallion’s muscular stud physique. (O, aygırın kaslı görünümünü beğendi.)
3. The jeweler inserted a diamond stud into the earring. (Kuyumcu küpeye bir elmas taktı.)
4. The builder used metal studs to frame the walls. (İnşaatçı duvarları çerçevelemek için metal çubuklar kullandı.)
5. The student prepared for his final exam by creating flashcards with key terms. (Öğrenci, önemli terimlerle flaş kartlar hazırlayarak final sınavına hazırlandı.)
6. He was a real stud on the basketball court, scoring most of the points. (O, basketbol sahasında gerçek bir yıldızdı ve çoğu puanı kazandı.)
7. The company hired a market research firm to conduct a study on consumer behavior. (Şirket, tüketici davranışları üzerine bir çalışma yapmak için bir pazar araştırma şirketi tuttu.)
8. She wore a stud necklace that perfectly complemented her outfit. (O, giysisine mükemmel uyum sağlayan bir tasma kolye taktı.)
9. The carpenter used a stud finder to locate the wooden beam in the wall. (Marangoz, ahşap kirişi duvarda bulmak için bir duvar tespit cihazı kullandı.)
10. He’s known for being a ladies’ man and a stud in the bedroom. (O, kadınların peşinde koşan ve yatakta erkeklik abidesi olarak bilinir.)
11. The farmer separated the female sheep from the stud ram. (Çiftçi, dişi koyunları erkek koçtan ayırdı.)
12. The singer wore a stud earring on one ear and a hoop earring on the other. (Şarkıcı bir kulağına bir çivi küpe, diğerine bir halka küpe taktı.)
13. She decorated her denim jacket with silver stud embellishments. (O, kot ceketini gümüş çivi süslemeleriyle süsledi.)
14. The biology professor invited a visiting researcher to speak about his latest stud. (Biyoloji profesörü, en son çalışması hakkında konuşmak üzere bir ziyaretçi araştırmacıyı davet etti.)
15. He was a young stud, full of energy and enthusiasm. (O, genç bir delikanlıydı, enerji ve hevesle doluydu.)
16. She went to the piercing studio to get a stud piercing on her nose. (O, burnuna çivi piercing yaptırmak için piercing stüdyosuna gitti.)
17. The company was under stud due to allegations of financial mismanagement

18. The carpentry teacher taught the students how to install wall studs. (Marangozluk öğretmeni öğrencilere duvar çubuklarını nasıl takacaklarını öğretti.)
19. He purchased a pair of stud earrings for his girlfriend’s birthday. (O, kız arkadaşının doğum günü için bir çift çivi küpe satın aldı.)
20. The doctor recommended a stud insole to help support the arch of her foot. (Doktor, ayak kavisini desteklemeye yardımcı olmak için bir çivi tabanlık önerdi.)

Bu cümlelerde, stud kelimesi çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Hayvanlar için üreme organı, takılar için küpe ve kolye süslemesi, inşaat için kullanılan çubuklar, akademik çalışmalar, spor ve hatta kişilerin tanımlanması gibi birçok alanda kullanılmıştır.