Strive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Strive

Strive, Türkçe anlamıyla “çaba göstermek” anlamına gelir. Bir hedefe veya amaçlara ulaşmak için özverili bir şekilde çalışmak veya çaba sarf etmek anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I always strive to be the best in everything I do. (Her yaptığım şeyde en iyisi olmak için çaba gösteririm.)
2. If you strive hard enough, you can achieve your dreams. (Yeterince çaba gösterirsen, hayallerine ulaşabilirsin.)
3. She strives to maintain a healthy lifestyle by exercising and eating well. (Egzersiz yaparak ve sağlıklı beslenerek sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeye çalışıyor.)
4. We should strive to create a more inclusive society. (Daha kapsayıcı bir toplum yaratmak için çaba göstermeliyiz.)
5. The company strives to provide the best customer service possible. (Şirket, mümkün olan en iyi müşteri hizmetini sağlamak için çaba gösteriyor.)
6. As a teacher, I strive to inspire my students to reach their full potential. (Bir öğretmen olarak, öğrencilerimi potansiyellerine ulaşmaları için teşvik etmek için çaba gösteririm.)
7. He strives for excellence in his work, and his dedication pays off. (İşinde mükemmeliyet için çaba gösterir ve özverisi karşılığını verir.)
8. The team is striving to win the championship this year. (Takım bu yıl şampiyonluğu kazanmak için çaba gösteriyor.)
9. The organization strives to promote gender equality in the workplace. (Örgüt, işyerinde cinsiyet eşitliğini teşvik etmek için çaba gösteriyor.)
10. She strives to be a good role model for her children. (Çocukları için iyi bir rol model olmaya çalışıyor.)
11. It is important to strive for personal growth and development. (Kişisel büyüme ve gelişim için çaba göstermek önemlidir.)
12. He strives to make a positive impact on the world through his philanthropic efforts. (Hayırsever çabalarıyla dünyada olumlu bir etki yapmaya çalışıyor.)
13. The company strives for innovation and creativity in its products. (Şirket, ürünlerinde yenilik ve yaratıcılık için çaba gösteriyor.)
14. She strives to maintain a positive attitude even in difficult situations. (Zor durumlarda bile olumlu bir tutum sergilemeye çalışıyor.)
15. The team is striving to improve its performance in the second half of the season. (Takım, sezonun ikinci yarısında performansını artırmaya çalışıyor.)
16. The school strives to provide a safe and supportive learning environment for all students. (Okul, tüm öğrenciler için güvenli ve destekleyici bir öğrenme ortamı sağlamaya çalışıyor.)
17. He strives to learn something new every day. (Her gün yeni bir şeyler öğrenmeye çalışıyor.)

18. The organization strives to reduce its carbon footprint and promote environmental sustainability. (Örgüt, karbon ayak izini azaltmak ve çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmek için çaba gösteriyor.)
19. She strives to build strong relationships with her colleagues and clients. (Meslektaşları ve müşterileriyle güçlü ilişkiler kurmaya çalışıyor.)
20. The athlete strives to break the world record in his event. (Sporcu, etkinliğinde dünya rekorunu kırmak için çaba gösteriyor.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve siyah yazılmıştır.)

Overall, striving is an important part of achieving success and reaching our goals. It requires dedication, hard work, and perseverance, but the rewards can be great. By striving to be our best selves and making positive contributions to the world around us, we can make a difference and create a better future for ourselves and others.